Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
IGNORAMUS : English Turkish

n. kara cahil, cahil

IGNORANCE : English Turkish

n. habersiz olma, cehalet, cahillik, bilgisizlik

IGNORANCE OF LAW : English Turkish

kanun bilmeme, hukuk bilmeme, yasalardan haberdar olmama

IGNORANCE OF LAW DOES NOT EXEMPT FROM PUNISHMENT : English Turkish

kanun bilmemek cezalandırılmaktan muaf olmayı sağlamaz, bir durumun illegal olduğunun bilinmemesi o durumdan dolayı cezasın kalınmasını sağlamaz

IGNORANCE OF THE LAW IS NO EXCUSE : English Turkish

kanun bilmemek mazeret değildir, yasaları bilmemek bahane olamaz; kanun bilmemek cezalandırılmaktan muaf olmayı sağlamaz, bir durumun illegal olduğunun bilinmemesi o durumdan dolayı cezasın kalınmasını sağlamaz

IGNORANT : English Turkish

adj. habersiz, cahil, bilgisiz, bilmez

IGNORANT MASSES : English Turkish

cahil kitleler, eğitimsiz kitleler, eğitilmemiş kitleler, aydınlanmamış veya kültürsüz halk

IGNORANTLY : English Turkish

adv. cahilce, cahil bir şekilde, bilmeden, bilgisizce, bilgisi olmadan, bilgilendirilmiş olmadan

IGNORANTNESS : English Turkish

n. cahillik, cehalet, bilgisizlik, eğitimsizlik, eğitilmemişlik

IGNORATIO ELENCHI : English Turkish

mantık safsatası, iddia edilen şeyle alakası olmayan bir sonuç çıkarılmasından kaynaklanan hata

IGNORE : English Turkish

v. önemsememek, boşlamak, önem vermemek, görmezlikten gelmek, aldırmamak, bilmezlikten gelmek, delil yetersizliğinden reddetmek

IGNORE SOMEONE : English Turkish

ir kimseyi görmezden gelmek, bir kimseye bilerek ilgi göstermemek, bir kimseye kasıtlı olarak dikkat etmemek

IGNORE THE GONG : English Turkish

zile dikkat etmemek, zilin çalmasına dikkat kesilmemek, zili duymazdan gelmek

IGNORED : English Turkish

adj. görmezden geldi, ihmal etti, dikkat göstermedi, özen göstermedi, es geçti

IGNORED HIM : English Turkish

onu görmezden geldi, onu ihmal etti, ona dikkat göstermedi, ona özen göstermedi, onu es geçti, ne iyi ne de kötü bir şekilde onunla konuşmadı

IGNORER : English Turkish

n. görmezden gelen, dikkatini vermeyen, özen göstermeyen, bilerek ihmal eden

IGNORING : English Turkish

n. inkâr

IGOR : English Turkish

n. Igor, erkek ismi (Rusça)

IGOR SERGEYEV : English Turkish

n. Igor Sergeyev, Rusya Savunma Bakanı

IGOR STRAVINSKY : English Turkish

Igor Stravinsky, (
1971) kompozisyonları "Bahar Ayini" ve "Ateş kuşu"nu içeren Rusya doğumlu besteci

IGOR TAMM : English Turkish

n. Igor Tamm, (
1971) Rus fizikçi, 1958 Nobel Fizik ödülü sahibi (Ilya Mikhailovich Frank ve Pavel Alekseyevich Cherenkov ile birlikte)

IGP : English Turkish

çişim var, çiş yapmam gerekiyor (İnternet argosu)

IGP : English Turkish

Dahili ağ Geçidi Protokolü, ağ geçitleri ile yönlendirme bilgisi değişimi yapmak ve ağ protokollerinin aktarımları doğru olarak yönlendirmelerine izin vermek için kullanılan protokol (Bilgisayar)

IGT : English Turkish

ozulmuş glikoz toleransı, sınıra yakın olan diyabet, gizli şeker, anormal bir şekilde yüksek ancak diyabet sayılacak kadar yüksek olmayan kan şekeri seviyeleri ile tanımlanan durum (Medikal)

IGUANA : English Turkish

n. iguana