English Turkish
INFALLIBLE : English Turkish
adj. yanılmaz, şaşmaz, muhakkak, mutlâk
INFALLIBLENESS : English Turkish
n. kesin güvenilirlik; yanılmazlık, hata yapmazlık, şaşmazlık, yanlış yapmazlık
INFALLIBLY : English Turkish
adv. kesin güvenilir bir şekilde; yanılmaz bir şekilde, hata yapmaz bir şekilde, şaşmaz bir şekilde, yanlış yapmaz bir şekilde
INFAMOUS : English Turkish
adj. adı çıkmış, kötü şöhretli, rezil, kepaze, berbat, utanç verici, yüz kızartıcı, yüz kızartıcı suç işlemiş
INFAMOUSLY : English Turkish
adv. adı çıkmış bir şekilde; utançla, yüz kızartıcı bir şekilde, ayıp bir şekilde; alçakça, kötü bir şekilde, kötü niyetli bir şekilde, iğrenç bir şekilde
INFAMOUSNESS : English Turkish
n. rezillik, kepazelik, rezalet
INFAMY : English Turkish
n. kötü şöhret, utanç verici davranış, rezillik, kepazelik
INFANCY : English Turkish
n. bebeklik, çocukluk, başlangıç
INFANT : English Turkish
n. bebek, küçük, çocuk
INFANT : English Turkish
adj. bebek, çocuk, başlangıç aşamasında olan, çocuksu
INFANT CAR SEAT : English Turkish
ebek araba koltuğu, arabanın içine monte edilebilir bir şekilde tasarlanmış taşınabilir bebek koltuğu
INFANT PHENOMENON : English Turkish
n. harika çocuk
INFANT PRODIGY : English Turkish
harika çocuk
INFANT SCHOOL : English Turkish
anaokulu
INFANT WELFARE CENTER : English Turkish
ebek bakım merkezi, hamile kadınları ve yaşı çok küçük çocukları tedavi eden klinik
INFANTA : English Turkish
n. prenses, İspanyol prensesi
INFANTE : English Turkish
n. prens, İspanya prensi
INFANTICIDAL : English Turkish
adj. bebek katletme ile ilgili, bebek öldürme ile ilgili; bebek katletme
INFANTICIDE : English Turkish
n. çocuk öldürme, bebek öldürme, bebek katili, çocuk katili
INFANTILE : English Turkish
adj. bebeklikle ilgili, çocukça, bebeksi, bebek, çocuk, başlangıç aşamasında olan
INFANTILE JOKE : English Turkish
çocuksu şaka, toy şaka, gelişmemiş şaka anlayışı, çiğ şaka
INFANTILE PARALYSIS : English Turkish
çocuk felci
INFANTILISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) çocuk muamelesi yapmak, çocukmuş muamelesi yapmak, bebek muamelesi yapmak, bir kimseye bebekmiş gibi muamele etmek; küçük bir çocuk gibi kalmak, genç bir insan gibi kalmak, çocuksu kalmak; bir kimseyi çocuksu bir durumda tutmak (infantilize olarak da yazılır)
INFANTILISM : English Turkish
n. infantilizm, çocuksuluk, çocuksu olma durumu; erişkin birinde baskın çocuksu davranış şekilleri olması (Psikoloji); yetişkin birinde çocuksu özellikle olması (Tıp)
INFANTILITY : English Turkish
n. çocuksuluk; bebeksilik, bebek gibi olma durum, bebek gibilik; çocuksu veya bebeksi davranış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani