English Turkish
INNARDS : English Turkish
n. iç organlar, bağırsaklar, iç kısımlar
INNATE : English Turkish
adj. doğuştan olan, allah vergisi, doğuştan, doğal
INNATE TALENT : English Turkish
n. allah vergisi
INNATE TRAIT : English Turkish
doğuştan gelen özellik, doğal karakter, doğal özellik
INNATELY : English Turkish
adv. doğal olarak, doğuştan olarak
INNATENESS : English Turkish
n. doğallık, doğuştan gelme, kalıtsallık, genetik olma durumu
INNAVIGABILITY : English Turkish
n. denize açılamazlık, denize açılamama durumu
INNAVIGABLE : English Turkish
adj. denize açılamaz, denize açılamayan, deniz yolculuğu yapamaz, denizde seyredemez, gemi veya kayık yolculuğu yapamaz; yönlendirilemez, dümenle yönü değiştirilemez
INNER : English Turkish
adj. iç, dahili, içteki, ruhsal, manevi, gizli, ayrıcalıklı
INNER : English Turkish
n. nişan tahtasında ortanın bir üstü
INNER CALM : English Turkish
n. gönül rahatlığı
INNER CIRCLE : English Turkish
ayrıcalıklı danışman grubu, merkezi grup
INNER CONFLICT : English Turkish
n. iç çatışma, vicdan muhasebesi
INNER COURTYARD : English Turkish
iç avlu, bir yapı içindeki çatısız alan
INNER DIALOGUE : English Turkish
iç diyalog, iç konuşma, bir kimsenin aklında gerçekleşen konuşma
INNER DISCIPLINE : English Turkish
iç disiplin, dâhili disiplin, kendi kendini kontrol etme, kendi duygu ve hareketlerini kontrol edebilme yetisi
INNER EAR : English Turkish
içkulak, iç kulak, kulağın içinde kulak salyangozu ve yarım dairesel kanalların bulunduğu dâhili bölümü (ses dalgalarını duyumsal sinyallere dönüştüren ve dengeyi sağlayan organ)
INNER FEELING : English Turkish
iç duygu, içsel duygu, özel his, dâhili düşünce, sır duygu
INNER FEELINGS : English Turkish
iç duygular, içsel duygular, özel hisler, dâhili düşünceler, sır duygular
INNER LIFE : English Turkish
manevi yaşantı
INNER LINING : English Turkish
iç kaplama, iç astar, bir tekerleğin iç yüzeyini kaplayan lastik tabaka
INNER MAN : English Turkish
uh, vicdan, mide, iştah
INNER PART : English Turkish
iç parça, iç kısım, dâhili bölüm, içeri
INNER PARTY BICKERING : English Turkish
parti içi çekişme, bir siyasi parti içinde meydana gelen çekişme
INNER PEACE : English Turkish
iç barış, iç huzur, duygusal sakinlik, duygusal sükûnet, ruhsal dinginlik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani