English Turkish
INNOCENT AS A BABE : English Turkish
ir bebek kadar masum, yeni doğmuş biri kadar masum, aşırı naif, sütten çıkmış ak kaşık
INNOCENT AS A BABE UNBORN : English Turkish
ir bebek kadar masum, yeni doğmuş biri kadar masum, aşırı naif, sütten çıkmış ak kaşık
INNOCENT AS A LAMB : English Turkish
ir kuzu kadar masum, tamamen suçsuz, tamamen zararsız (bir kuzu gibi), sütten çıkmış ak kaşık
INNOCENT BLOOD : English Turkish
masum kanı, masum bir kimsenin kanı
INNOCENT CHILDREN : English Turkish
masum çocuk, suçsuz çocuk, saf çocuk, temiz çocuk, yetişkin hayatı bilgisizliğinden ve bu hayata müdahil olunmamasında dolayı suçtan uzak çocuk
INNOCENT DUE TO INSUFFICIENT EVIDENCE : English Turkish
delil yetersizliğinden masumiyet, delil yetersizliğinde beraat (kanıt yetersizliğinden dolayı suçluluğu ispatlanamayan bir kimseyle ilgili olarak verilen mahkeme kararı)
INNOCENT OF : English Turkish
adj. yoksun, sız, siz, bilmez
INNOCENT OF CLOTHES : English Turkish
adj. elbisesiz, çıplak
INNOCENT OF REASON : English Turkish
adj. sebepsiz, nedensiz
INNOCENT QUESTION : English Turkish
masum soru, safça soru, art niyetsiz soru, naifçe soru
INNOCENT UNTIL PROVEN GUILTY : English Turkish
suçluluğu ispatlanana kadar masum, suçluluğunu ispatlayan bir delil sunulmadığı sürece bir kimsenin masum olduğunu ifade eden hukuk ilkesi
INNOCENT VICTIM : English Turkish
masum kurban, suçsuz kurban, kendi hatasından kaynaklanmayan bir nedenden dolayı bir kayba uğrayan kimse
INNOCENTLY : English Turkish
adv. masum olarak, suçsuz bir şekilde, saf saf, safça
INNOCUOUS : English Turkish
adj. tehlikesiz, zararsız
INNOCUOUSLY : English Turkish
adv. zararsız bir şekilde; tehlikesizce; lezzetsizce, sıkıcı bir şekilde
INNOCUOUSNESS : English Turkish
n. zararsızlık; tehlikesizlik; lezzetsizlik, sıkıcılık
INNOMINATE : English Turkish
adj. anonim, adsız, isimsiz
INNOVATE : English Turkish
v. yenilik getirmek, yenilik yapmak, değişiklik yapmak
INNOVATION : English Turkish
n. yenilik, değişiklik, icat, buluş
INNOVATIVE : English Turkish
adj. yenilikçi, yaratıcı, buluşçu
INNOVATIVELY : English Turkish
adv. yenilikçi bir şekilde, yaratıcı bir şekilde, buluşçu bir şekilde
INNOVATIVENESS : English Turkish
n. yenilikçilik, yaratıcılık, buluşçuluk
INNOVATOR : English Turkish
n. yenilikçi
INNOVATORY : English Turkish
adj. yenilik yapan
INNOXIOUS : English Turkish
adj. zararsız
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani