English Turkish
INTERMEDIATE RANGE BALLISTIC MISSILE : English Turkish
Orta Menzilli Balistik Füze, 600 ile 3500 mil arası uzaklıkta yol alabilen nükleer füze, IRBM
INTERMEDIATE RANGE NUCLEAR FORCES TREATY : English Turkish
Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması, INF Antlaşması, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması, Avrupa'dan kısa ve orta menzilli nükleer füzelerin kaldırılmasını gerektiren 1987'de Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği tarafından imzalanan antlaşma
INTERMEDIATE TRADE : English Turkish
n. komisyonculuk, aracılık
INTERMEDIATE-RANGE NUCLEAR FORCES TREATY : English Turkish
Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması, INF Antlaşması, Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması, Avrupa'dan kısa ve orta menzilli nükleer füzelerin kaldırılmasını gerektiren 1987'de Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği tarafından imzalanan antlaşma
INTERMEDIATELY : English Turkish
adv. orta yerde olarak, ortada bir şekilde, iki şeyin arasında bir şekilde; aracı yollarla, aracı araçlarla, aracılarla
INTERMEDIATENESS : English Turkish
n. arada bulunma, orta seviyede bulunma, arada olma durumu
INTERMEDIATION : English Turkish
n. arabuluculuk, aracılık, ara bulma, aracı olma, müdahale
INTERMEDIATOR : English Turkish
n. arabulucu kimse, aracı kimse, ara bulan, aracı olan, müdahale eden
INTERMEDIATORY : English Turkish
adj. arabulucu, aracı, ara bulan, aracı olan, müdahale eden
INTERMEDIUM : English Turkish
n. aracı alet veya birim; ara yer, ara boşluk; (Anatomi) el bileğindeki radyal ile ulnar arasındaki ve ayak bileğindeki tibyal ile topuk kemiği arasındaki kemik veya kıkırdak
INTERMEMBRANOUS : English Turkish
adj. zarlararası
INTERMENSTRUAL : English Turkish
adj. intermenstrüel, adet dönemleri arasında olan
INTERMENT : English Turkish
n. gömme, defin, toprağa verme
INTERMESTIC : English Turkish
adj. hem uluslararası hem yurtiçi konularla ilgili olan, hem uluslararası hem yurtiçi konularla ilgili olan siyasi ilişkiler (Argo)
INTERMETALLIC : English Turkish
adj. metallerarası, iki veya daha fazla metalden oluşan, iki veya daha fazla metal içeren
INTERMEZZO : English Turkish
n. intermezzo, perde arası oyunu, ara fasıl
INTERMIGRATION : English Turkish
n. karşılıklı göç, çift taraflı göç, göç eden iki grup arasındaki karşılıklı değiştirme
INTERMINABLE : English Turkish
adj. sonsuz, uzun, bitmez tükenmez
INTERMINABLENESS : English Turkish
n. sonu gelmez olma niteliği, sonsuzluk, zamansızlık hissi; sınırsız olma niteliği
INTERMINABLY : English Turkish
adv. sonu gelmez bir şekilde, sonsuz bir biçimde, sonsuz olarak; sınırsız olarak
INTERMINGLE : English Turkish
v. karıştırmak, birbirine karışmak
INTERMINGLED : English Turkish
adj. birbirine karışmış, karışık, karışmış; harmanlanmış, birleşik, birleşmiş
INTERMINGLED WITH : English Turkish
ile karışmış, ile birleştirilmiş, ile birlikte karıştırılmış
INTERMISSION : English Turkish
n. antrakt, ara, mola, perde arası
INTERMIT : English Turkish
v. ara vermek, durdurmak, durmak, kesilmek, tatil olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani