English Turkish
INTERPLEAD : English Turkish
v. üçüncü bir şahsa dava açma hakkını n kime ait olduğunu tespit etmek için mahkemeye gitmek, üçüncü bir tarafa kimin dava açma hakkı olduğunu belirlemek için mahkeme önüne çıkmak (Hukuk)
INTERPLEADER : English Turkish
n. bir hakkın kime ait olduğunu tespit etmek için mahkemeye giden kimse, (Hukuk) üçüncü bir şahsa dava açma hakkını belirlemek için başkasıyla davalaşan kimse; iki tarafın üçüncü bir tarafa kimin dava açma hakkı olduğunu belirlemek için mahkeme önüne çıkma süreci
INTERPOL : English Turkish
n. İnterpol, uluslararası polis örgütü
INTERPOLAR : English Turkish
adj. kutuplar arası, kutuplar arasında olan
INTERPOLATE : English Turkish
v. arasına sokmak, eklemek, katmak, ara değerini hesaplamak
INTERPOLATED : English Turkish
adj. araya yerleştirilmiş, içine veya arasına yerleştirilmiş; değişmiş, değiştirilmiş, yeni bir şey eklenmiş olan; izinsiz olarak değiştirilmiş (metin hakkında)
INTERPOLATED RESOLUTION : English Turkish
tarayıcı çıktısının bir program tarafından geliştirilmesi
INTERPOLATION : English Turkish
n. ekleme yapma, ara değerini bulma
INTERPOLATOR : English Turkish
n. araya bir şey koyan kimse veya şey, yeni bir şey ekleyen kimse veya şey; bir metni izinsiz bir şekilde değiştiren kimse; ara terimler ekleyen kimse (Matematik)
INTERPOSAL : English Turkish
n. araya girme, kendini veya bir şeyi araya koyma eylemi, karışma; müdahale
INTERPOSE : English Turkish
v. araya koymak, araya girmek, ileri sürmek, itiraz etmek, karşı çıkmak, aracılık yapmak
INTERPOSER : English Turkish
n. araya giren kimse veya şey, karışan kimse veya şey; bölen şey, arada duran bir şey; aracı, arabulucu; müdahale eden kimse
INTERPOSITION : English Turkish
n. karışma, araya girme, araya koyma
INTERPRET : English Turkish
v. yorumlamak, değerlendirmek, tercüme etmek, çevirmek, canlandırmak, oynamak
INTERPRETABLE : English Turkish
adj. yorumlanabilir, açıklanabilir; bir dilden başka bir dile tercüme edilebilir; belirli bir şekilde anlaşılabilir
INTERPRETATION : English Turkish
n. yorum, çeviri, tercüme, yorumlama, canlandırma
INTERPRETATION OF DREAMS : English Turkish
üya tabiri, rüyaların açıklaması
INTERPRETATION OF THE CONTRACT : English Turkish
sözleşmenin yorumlanması, bir sözleşmenin anlamını açıklama
INTERPRETATION OF THE HOLY SCRIPTURES : English Turkish
kutsal kitapların yorumlanması, kutsal yazıları açıklama, İncil’i yorumlama
INTERPRETATION OF THE LAW : English Turkish
kanun yorumlanması, değişik kanunların anlamlarının açıklanması ve uygulaması
INTERPRETATION OF THE LEGISLATION : English Turkish
yasaların yorumlanması, kanunların anlamlarının yorumlanması
INTERPRETATIONAL : English Turkish
adj. yorumlayıcı, yorumlamaya ait veya ilgili; açıklayıcı; aydınlatıcı; belirli bir karakterin dramatik sahnelenmesiyle ilgili
INTERPRETATIVE : English Turkish
adj. yorumlayıcı, açıklayıcı; aydınlatıcı; çeviriye ait veya ilgili
INTERPRETATIVELY : English Turkish
adv. yorumlayıcı bir şekilde, açıklayıcı bir şekilde
INTERPRETATIVENESS : English Turkish
n. yorumlayıcı olma durumu, açıklayıcı olma durumu, yorum veya açıklama notu sağlama
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani