Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
APPOINTMENT BOOK : English Turkish

v. randevu defteri

APPOINTMENT POWER : English Turkish

atama yetkisi, insanları mevcut pozisyonlara seçmek ve yerleştirmek için olan yasal merci

APPOINTMENTS : English Turkish

n. randevular, atamalar, döşeme, eşya, donanım, teçhizat

APPOINTOR : English Turkish

n. atayan kimse, göreve seçen kimse, tayin eden kimse (Hukuk)

APPOMATTOX : English Turkish

n. Virginia’da (ABD) BİR ŞEHİR; Virginia’da (ABD) bir nehir

APPORTION : English Turkish

v. paylaştırmak, bölüştürmek, pay etmek

APPORTIONER : English Turkish

n. tahsisi eden kimse, paylaştıran kimse; ayıran kimse

APPORTIONMENT : English Turkish

n. paylaştırma, bölüştürme, pay

APPOSABLE : English Turkish

adj. yan yana konulabilen, yakınlarda durabilen; yakına konulabilen

APPOSE : English Turkish

v. yan yana koymak, yakına koymak

APPOSITE : English Turkish

adj. yerinde, uygun, münasip

APPOSITE REMARK : English Turkish

n. uygun düşünce, uygun uyarı, uygun yorum

APPOSITELY : English Turkish

adv. uygun bir şekilde, doğru dürüst, doğru olarak, uygun olarak

APPOSITENESS : English Turkish

n. uygunluk, yerindelik, münasiplik

APPOSITION : English Turkish

n. bir araya koyma, yan yana koyma, ekleme, ilâve etme, appozisyon [dilb.]

APPOSITIVE : English Turkish

adj. eşlemeli, eşleme ile ilgili (cümle yapısı, kelime sıralaması); paralel

APPOSITIVE : English Turkish

n. eşlemeli, ondan hemen önce gelen kelime veya ifadeyi niteleyen ve tamlayan ifade (Gramer)

APPOSITIVELY : English Turkish

adv. uygun bir şekilde, eşleme olarak (Gramer)

APPRAISABLE : English Turkish

adj. paha biçilebilir, değer biçilebilir; değerlendirilebilir, kalite veya değer olarak değer biçilebilir

APPRAISAL : English Turkish

n. değer biçme, değerlendirme, değer tahmini

APPRAISAL OF DAMAGE : English Turkish

zararı değerlendirme, hasar tahmin etme, tahribatı hesaplama

APPRAISE : English Turkish

v. değer biçmek, fiyat saptamak, değerlendirmek

APPRAISEMENT : English Turkish

n. değer biçme, değerlendirme

APPRAISER : English Turkish

n. değer biçen kimse

APPRAISINGLY : English Turkish

adv. değer vererek, tehlikeli olarak, yargısal bir şekilde, değer biçerek