English Turkish
ISCHIADIC : English Turkish
adj. omurga kemiği ile ilgili, iskiyuma ait, siyatik ile ilgili
ISCHIATIC : English Turkish
adj. iskiyatik, kalça ile ilgili, iskiyon ile ilgili (Anatomi)
ISCHIORECTAL : English Turkish
adj. iskiyorektal, iskiyum ve rektuma ait veya ilgili olan (Anatomi)
ISCHIORECTAL FOSSA : English Turkish
n. (Anatomi) bir yandan iskiyum çıkıntısı ve obturator kası arasında ve ortada dış anal büzgen ve levator kas olan temeli perine yönüne doğru üçgen şeklindeki boşluk
ISCHIUM : English Turkish
n. iskiyum, kalça kemiğinin alt kısmı (Anatomi)
ISDN : English Turkish
tümleşik hizmetler sayısal şebekesi, yüksek hızda veri aktarımına izin veren dijital telefon hatları standardı (Telekomünikasyon)
ISDN STANDARD : English Turkish
ISDN standardı, tümleşik hizmetler sayısal ağı, yüksek hızda veri aktarımına izin veren dijital telefon hatları standardı
ISENTROPE : English Turkish
n. izentrop, çizelge veya haritada eşit entropi noktalarını bağlayan çizgi
ISENTROPIC : English Turkish
adj. izentropik, aralıksız entropiye sahip olan; izentropa ait veya ilgili
ISEULT : English Turkish
n. Iseult, kadın ismi; Isold, Cornwall kralının karısı ve Tristan'ın sevgilisi olan İrlanda prensesi (Cornwall kralının şövalyesi)
ISH : English Turkish
suff. imsi, imtrak
ISHAI : English Turkish
n. Ishai, erkek ismi (İbranice); Kral David'in babası (İncil’le ilgili)
ISHIYAHU : English Turkish
n. Ishiyahu, erkek ismi
ISHMAEL : English Turkish
n. İsmail (Ishmael), (Eski Ahit) İbrahim'in (Abraham) ilk oğlu (Arap halkının babası olarak kabul edilir); erkek ismi
ISHMAELITE : English Turkish
n. İsmail'in soyundan gelen, İsmail'in torunları (İbrahim'in (Abraham) ilk oğlu (Arap halkının babası olarak kabul edilir); toplumdan kovulmuş, sürgün edilmiş kişi; reddedilmiş olan biri (Edebi kullanım)
ISHTAR : English Turkish
n. Ishtar, eski Asur ve Babil aşk, bereket ve savaş tanrıçası
ISIDORE : English Turkish
n. Isidore, erkek ismi; soyadı; Isidore (
636), eğitimi destekleyen ve öğrenimi teşvik eden İspanyol Sevil başpiskoposu
ISINGLASS : English Turkish
n. balık tutkalı
ISIS : English Turkish
n. Isis, Mısır'ın bereket tanrıçası
ISKANDER BEY : English Turkish
n. İskender Bey, Scanderbeg, Skanderbeg (~
1468), Arnavutluk milli kahramanı ve devrimci lideri (ayrıca: George Castriota, George Kastrioti olarak da bilinir)
ISLA : English Turkish
n. Isla, soyadı; Meksika'da bir kasaba
ISLA DE PASCUA : English Turkish
Paskalya Adası, Paskalya Adası, Pasifik Okyanusu'nda bulunan Şili'ye ait olan bir ada
ISLAM : English Turkish
n. İslâm, İslam alemi
ISLAMABAD : English Turkish
n. İslamabad, Pakistan'ın başkenti
ISLAMIC : English Turkish
adj. İslâmla ilgili
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani