English Turkish
ISLAMIC FUNDAMENTALISM : English Turkish
İslami tutuculuk, İran'da başlatılan katı İslami uygulamalar, İslam ilkelerine olan dini inanç
ISLAMIC HOLY PLACES : English Turkish
İslami kutsal yerler, Müslümanlar tarafından kutsal sayılan yerler
ISLAMIC JIHAD : English Turkish
İslami Cihat, şiddetli terörist eylemleri ile tanınan radikal İslam örgütü; İran ile sıkı bağları olan terörist Şii örgütü
ISLAMIC MILITANTS : English Turkish
İslam Savaşçıları, İslam'ı desteklemek ve ülkeleri İslam cumhuriyetleri yapmayı amaçlayan savaşçılar
ISLAMIC MOVEMENT : English Turkish
İslami hareket, İslam kurallarını destekleyen ve inanan grup
ISLAMIC REPUBLIC OF IRAN : English Turkish
n. İran İslam Cumhuriyeti, İran, güneybatı Asya'da bir ülke (eski Pers ülkesi)
ISLAMIC REPUBLIC OF PAKISTAN : English Turkish
n. Pakistan İslam Cumhuriyeti, Pakistan, Umman Denixi ile sınırı olan güney Asya'da bulunan Müslüman ülke
ISLAMIC RESISTANCE MOVEMENT : English Turkish
İslami Direniş Hareketi, bazı sosyal hizmetler sağlayan ve İsrail ile barış sürecine karşı çıkan Filistin siyasi örgütü
ISLAMIC SALVATION FRONT : English Turkish
İslami Selamet Cephesi, Cezayir'de radikal Müslüman grubu
ISLAMICIST : English Turkish
n. İslamcı, İslam ile ilgili araştırmalar uzmanı; İslam müridi
ISLAMISATION : English Turkish
n. İslamlaşma, İslam dinine dönüştürme eylemi; İslami yapmak; İslam kanununa uymaya neden olmak (ayrıca Islamization)
ISLAMISE : English Turkish
v. İslamlaşma, İslam dinine dönüştürme eylemi; İslami yapmak; İslam kanununa uymaya neden olmak (Islamize olarak da yazılır)
ISLAMISM : English Turkish
n. müslümanlık
ISLAMIST : English Turkish
n. İslamcı, İslam ile ilgili araştırmalar uzmanı; İslam müridi
ISLAMITE : English Turkish
adj. İslam’a ait veya ilgili; İslam kültürü veya diniyle ilgili
ISLAMITE : English Turkish
n. Müslüman kimse, Müslüman kişi
ISLAMITIC : English Turkish
adj. İslamiyet’le ilgili, İslami, İslam'a ait, İslam dinine ait; Müslüman
ISLAMIZATION : English Turkish
n. İslamlaşma, İslam dinine dönüştürme eylemi; İslami yapmak; İslam kanununa uymaya neden olmak (ayrıca Islamisation)
ISLAMIZE : English Turkish
v. İslamlaştırmak, müslümanlaştırmak, İslamileştirmek; İslam hukukuna uydurtmak ("Islamise" olarak da yazılır)
ISLAMOPHOBIA : English Turkish
n. islamofobi, İslam’dan ve Müslümanlardan korkma veya nefret etme
ISLAND : English Turkish
n. Island, Kentucky'de bir şehir (ABD)
ISLAND : English Turkish
n. ada
ISLAND OF LANGERHANS : English Turkish
Langerhans adası, pankreasta bulunan glükagon- ve insülin- salgılayan endokrin hücreleri kümeleri (Anatomi)
ISLANDER : English Turkish
n. adalı
ISLE : English Turkish
n. ada, adacık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani