Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
JAVASCRIPT : English Turkish

n. javascript, HTML belgeleri içine katıştırma uygulamaları yaratmak için kullanılan çevrilmiş betik dili (Bilgisayar)

JAVEL WATER : English Turkish

javel suyu, suda eriyen ve beyazlatıcı ya da antiseptik olarak kullanılan sodyum hipoklorit

JAVELIN : English Turkish

n. cirit, cirit atma, kargı, mızrak

JAVELIN THROW : English Turkish

n. cirit atma

JAVELIN THROWER : English Turkish

ciritçi

JAVELIN THROWING : English Turkish

cirit atma

JAVELIN-THROWING : English Turkish

cirit atma, cirit fırlatma (mızrağın uzun mesafe üzerinden fırlatıldığı atletizm yarışması)

JAVELINA : English Turkish

n. pekari, yaban domuzu

JAW : English Turkish

n. çene, ağız, can sıkıcı öğüt, nasihat faslı, gevezelik, dırdır, vırvır, azar

JAW : English Turkish

v. çene çalmak, uzun konuşmak, sıkıcı konuşmak, öğüt vermek (sıkıcı), boş konuşmak

JAW OUT : English Turkish

v. azarlamak, paylamak

JAW-BONE : English Turkish

çene kemiği, çenede bulunan kemik

JAW-BREAKER : English Turkish

telaffuzu zor sözcük, telaffuz edilmesi zor olan kelime veya ifade; sert şeker

JAWAHARLAL : English Turkish

n. Jawaharlal, erkek ismi (Hint)

JAWAN : English Turkish

n. (Hindistan’da) polis memuru; Hindistan ordusunda asker

JAWBONE : English Turkish

n. çene kemiği, tehdit

JAWBONING : English Turkish

n. bir şey yapmaları için diğerlerini ikna etme girişimi; başkalarının belirli bir biçimde hareket etmeleri için halka hitap etme (iş adamları ve topluluk liderlerinin eylemlerini etkilemeye çalışan siyasetçiler gibi)

JAWBREAKER : English Turkish

n. söylenmesi zor sözcük, telaffuzu zor kelime

JAWBREAKING : English Turkish

adj. söylenmesi zor, telaffuzu zor

JAWLESS : English Turkish

adj. çenesiz, çenesi olmayan (özellikle alt çenesi)

JAWLIKE : English Turkish

adj. çene gibi, çeneye benzer olan, çeneye benzeyen

JAWS : English Turkish

n. Köpekbalığı, Steven Spielberg tarafından yönetilen 1975 yapımı film (Richard Dreyfuss ve Roy Scheider'in başrollerde oynadığı)

JAWS : English Turkish

n. ağız

JAWS OF DEATH : English Turkish

n. ölümün pençesi

JAXIE : English Turkish

n. (British Argo) kıç, anüs (hakaret edici sözcük)