English Turkish
KERATINIZED : English Turkish
adj. (Biyoloji) keratinleşmiş, sert ve kaba maddeye dönüşmüş, sert ve kaba dokuya sahip olmuş (ayrıca keratinised)
KERATINOCYTE : English Turkish
n. keratinosid, epidermal hücrelerin yaklaşık olarak %90 oluşturan ana epiderm hücresi
KERATINOUS : English Turkish
adj. keratinle ilgili olan, sert ve kaba, keratine benzeyen (Biyoloji)
KERATITIS : English Turkish
n. keratit, kornea iltihabı (Patoloji)
KERATO : English Turkish
pref. boynuz
KERATODERMA : English Turkish
n. keratodermi, avuç içi ve tabanlar derisinin kalınlaşmasıyla ilgili olan rahatsızlık (Patoloji)
KERATOGENOUS : English Turkish
adj. keratojenöz, keratine benzer madde oluşturmak, keratin yaratmak (Biyoloji)
KERATOID : English Turkish
adj. keratoid, nasır tutmuş, boynuza benzeyen, sert ve kaba dokusu olan
KERATOMA : English Turkish
n. keratoma, keratoz, sert ve kaba oluşumlara neden olan cilt hastalığı (Patoloji)
KERATOMALACIA : English Turkish
n. keratomalasi, korneanın yumuşadığı ve donuk hale geldiği rahatsızlık (Patoloji)
KERATOMETER : English Turkish
n. keratometre, korneanın eğim derecesini ölçmek için kullanılan alet (Oftalmoloji)
KERATOPLASTY : English Turkish
n. keratoplasti, korneaya yapılan estetik ameliyat
KERATOSCOPE : English Turkish
n. keratoskop, korneaların eğim simetrilerini ölçen alet (Oftalmoloji)
KERATOSCOPY : English Turkish
n. keratoskopi, keratoskop ile kornea eğimini ölçmek (Oftalmoloji)
KERATOSE : English Turkish
n. bazı süngerlerin iskeletlerinin bir kısmını oluşturan sert ve kaba madde (Zooloji)
KERATOSE : English Turkish
adj. (Zooloji) sert ve kaba maddeden yapılmış, nasırlı (bazı süngerlerin iskeletleriyle ilgili)
KERATOSIS : English Turkish
n. keratoz, sert ve kaba oluşumlara neden olan cilt hastalığı (Patoloji)
KERATOTIC : English Turkish
adj. keratoza ilişkin, keratoza ait veya ilgili olan (Patoloji)
KERATOTOMY : English Turkish
n. keratotomi, korneanın ameliyatla kesilmesi
KERB : English Turkish
n. kaldırım kenar taşı
KERB MARKET : English Turkish
n. borsa kapanınca sokakta süren piyasa
KERB STONE : English Turkish
n. kaldırım kenar taşı
KERBEROS : English Turkish
n. MIT'te geliştirilen ve şifreli mesaj ve bilgilerin bilgisayar ağları üzerinden aktarımını sağlayan kimlik doğrulama protokolü (İnternet); Hades'in kapısında bekçilik yapan üç başlı köpek (Yunan Mitolojisi)
KERBSTONE : English Turkish
n. bordür taşı, kaldırım taşı, kaldırımın yükseltilmiş kenarını oluşturan taş veya taşlar dizisi; bordürün bir kısmını oluşturan kaldırım taşı
KERCHIEF : English Turkish
n. eşarp, başörtü, fular, atkı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani