Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
AREA GRAPH : English Turkish

alan grafiği, belli bir zaman dilimi içerisinde iki ya da daha fazla miktarı çizen grafik

AREA LINE : English Turkish

n. alan çizgisi, bir geçidin alanını belirleyen çizgi, on altıncı çizgi (Futbol)

AREA OF DISPUTE : English Turkish

tartışma alanı, anlaşmazlık konusu olan bölge

AREA OF INTEREST : English Turkish

n. ilgi alanı, ilgi alanı, bilgi alanı, nüfuza alanları, birinin ilgi çekici bulduğu alan veya konular

AREA OF JURISDICTION : English Turkish

yetki bölgesi, bir yargıcın çalışmaya yetkili olduğu bölge

AREA RESIDENT : English Turkish

ölge vatandaşı, yöre sakini

AREA STUDIES : English Turkish

alan araştırmaları, değişik bölgeleri inceleyen disiplinler

AREA TARGET : English Turkish

ölge hedefi, belirli bir noktadan ziyade bütün alanı kapsayan hedef

AREA VILLAGES : English Turkish

ölge köyleri, bölge kasabaları

AREAL : English Turkish

adj. bölgesel

AREAL DENSITY : English Turkish

ölgesel yoğunluk, bellek yoğunluğu, bir disk üzerine yazılabilen veri miktarı

AREAWAY : English Turkish

n. kuranglez, geçit; bir binanın bodrum katına giden çukur alan

ARECA : English Turkish

n. areka, bir tür palmiye

AREN'T : English Turkish

değilsin, bulunmamaktalar, yaşamamaktalar, bir konumda değildirler, belli bir durumda mevcut değildirler (2’nci şahıs tekil; 2’nci şahıs çoğul)

AREN'T ON THE SAME WAVELENGTH : English Turkish

aynı kafada değiller, aynı düşüncelere sahip değiller, birbirini anlamıyorlar

ARENA : English Turkish

n. arena, mücâdele alanı, alan, meydan, sahne

ARENACEOUS : English Turkish

adj. kumlu, kum taneciklerine benzeyen veya içeren, kuma ait veya ilgili

AREOLA : English Turkish

n. areola, ayla; meme ucunu çevreleyen koyu şerit; bitki hücresi; çok küçük alan

AREOLAR : English Turkish

adj. gözenekli, halkalı; hücresel; bölgesel

AREOLATE : English Turkish

adj. gözenekli, halkalı, küçük açık alana benzeyen

AREOMETER : English Turkish

n. areometre, sıvıların özgül ağırlığını ölçmek için kullanılan cihaz; hidrometre çeşidi

AREOPAGITE : English Turkish

n. antik Yunan yasa organı Areopagus’un üyesi kimse

AREOPAGUS : English Turkish

n. antik Atina’da tepe doruğu; söz konusu tepe doruğunda toplanan yasa organı

ARES : English Turkish

n. savaş tanrısı (Yunan Mitolojisi)

ARETE : English Turkish

n. sarp dağ geçidi