Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LAMEBRAIN : English Turkish

n. beyinsiz kimse, aptal kimse, budala, geri zekalı (Argo)

LAMEDON : English Turkish

n. Güneu Gondor'da bir bölge (J. R. R. Tolkien'in kurgusal Orta Dünya evreninde)

LAMELLA : English Turkish

n. lamel, ince levha, ince tabaka, pul

LAMELLAR : English Turkish

adj. ince tabakalı, pullu

LAMELLARLY : English Turkish

adv. lamel şeklinde; ince levha veya katman şeklinde

LAMELLATE : English Turkish

adj. ince tabakalı, pullu

LAMELLATED : English Turkish

adj. ince katmanlardan oluşan, ince tabaklardan oluşan; ince levha veya katman şeklinde olan

LAMELLATION : English Turkish

n. içinde ince tabakalar veya levhalar bulunan düzenleme; ince katmanlardan veya ince pullardan yapılmış olan

LAMELY : English Turkish

adv. akasyan bir şekilde, topallayarak, engelli bir şekilde; zayıf bir şekilde, etkisiz bir şekilde

LAMENESS : English Turkish

n. sakatlık, topallık, aksaklık, eksiklik, zaaf, zayıflık

LAMENT : English Turkish

n. ağıt, inleme, ağlama, matem, yas

LAMENT : English Turkish

v. acı çekmek, ağıt yakmak, dövünmek, yas tutmak

LAMENT SOMEONE'S DEATH : English Turkish

irinin matemini tutmak, birinin ölümüne yas tutmak, birinin ölümü nedeniyle ağlamak

LAMENTABLE : English Turkish

adj. acı, acınacak, yürekler acısı, ağlanacak

LAMENTABLENESS : English Turkish

n. acıklı olma durumu, üzücü olma durumu, zor durum, talihsizlik

LAMENTABLY : English Turkish

adv. acıklı bir şekilde, üzücü bir şekilde, kederli bir şekilde

LAMENTATION : English Turkish

n. ağıt, ağlama, feryat

LAMENTATIONS : English Turkish

n. Yeremya peygamberin mersiyeler kitabı

LAMENTATIONS OF JEREMIAH : English Turkish

n. yeremya peygamberin mersiyeler kitabı

LAMENTED : English Turkish

adj. ağıt yakmış, için yas turmuş; zülmüş

LAMENTED OVER HIM : English Turkish

onun için yas tuttu, onun için üzüldü

LAMENTER : English Turkish

n. yaslı kimse, matemli kimse, acı çeken kimse

LAMENTINGLY : English Turkish

adv. yaslı bir şekilde, üzüntüyle, kederle, gözü yaşlı bir şekilde

LAMER : English Turkish

n. beyinsiz kimse, aptal kimse, budala, geri zekalı (Argo)

LAMIA : English Turkish

n. kadın kafası ve gövdesi ve yılan vücudu olan mitolojik canavar (Klasik Mitoloji); vampir, kadın şeytan