Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LAND DEALER : English Turkish

arazi alım satımı yapan kimse, arazi satın alıp tekrar satarak geçimini sağlayan kimse

LAND DETERMINATION : English Turkish

arazi izni, bir arsayı kullanmak için gereken arazi izni

LAND DISPUTE : English Turkish

arazi tartışması, araziyle ilgili anlaşmazlık, arazi konularıyla ilgili olarak ortaya çıkan kavga

LAND FLOWING WITH MILK AND HONEY : English Turkish

efah ülkesi, sadece iyi şeylerle dolu olan cennet gibi yer

LAND FOR PEACE : English Turkish

arış için toprak vermek, bir grupla barış sağlamak amacıyla toprak vermek (özellikle Arap-İsrail çatışması hakkında)

LAND FORCES : English Turkish

kara kuvvetleri

LAND GRANT : English Turkish

ağışlanmış arazi, devlet tarafından yollar/otoyollar ve eğitim kurumları (kolej, üniversite gibi) kurulması için verilen arazi alanı

LAND HO : English Turkish

interj. kara göründü

LAND LAWS : English Turkish

arazi kanunları, toprak ve gayrimenkul endüstrisiyle ilgili olan yasal kurallar ve düzenlemeler

LAND LEASING FEES : English Turkish

arazi kiralama fiyatları, uzun bir süre için gayrimenkul kiralama hakkı veren ödemeler

LAND MEASURE : English Turkish

arazi ölçüleri, arazi boyutları, kara alanı ölçümü

LAND MINE : English Turkish

kara mayını, yer altına yerleştirilen üzerinde yüründüğü ve sürüldüğü zaman patlayan basınca duyarlı patlayıcılar

LAND O'LAKES : English Turkish

Göller Bölgesi, İskoçya

LAND OF BONDAGE : English Turkish

esaret ülkesi, köleliğin olduğu yer

LAND OF DREAMS : English Turkish

üyalar diyarı, insan beyninin uyku sırasında dolaştığı yer; birinin hayallerinin bulunduğu yer

LAND OF EXILE : English Turkish

sürgün ülkesi, insanların sürgün edildikleri yer

LAND OF ISRAEL : English Turkish

İsrail Toprakları, Yahudilerin antik yurdu; Akdeniz'in doğu ucunda güneybatı Asya'da bir ülke

LAND OF MILK AND HONEY : English Turkish

İsrail için kullanılan takma ad

LAND OF NOD : English Turkish

n. kardeşi Abel’i öldürdükten sonra Cain’in yaşadığı yer

LAND OF PROMISE : English Turkish

vâdedilmiş topraklar, filistin, erek, hedef

LAND OF THE COVENANT : English Turkish

İsrail Yurdu, Vadedilmiş Topraklar

LAND OF THE LIVING : English Turkish

yaşayanların dünyası, dünyaya ait olma, maddi dünya (ruhani dünyaya karşın olarak)

LAND OF THE MIDNIGHT SUN : English Turkish

Geceyarısı Güneşi Toprakları, Norveç

LAND OF THE RISING SUN : English Turkish

Doğan Güneşin Diyarı, Japonya, güneşin doğduğu ülke

LAND OF THOUSAND LAKES : English Turkish

Bin Göller diyarı, Finlandiya'nın takma ismi