Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

LOSE IN GAMBLING : English Turkish

v. kumarda kaybetmek

LOSE ONE'S BALANCE : English Turkish

dengesini kaybetmek, ruhsal dengesi bozulmak

LOSE ONE'S BEARINGS : English Turkish

yolunu kaybetmek, kaybolmak, ne yapacağını bilememek

LOSE ONE'S HEAD : English Turkish

paniğe kapılmak

LOSE ONE'S HEART TO SMB : English Turkish

gönül vermek, gönlünü kaptırmak, aşık olmak

LOSE ONE'S NERVE : English Turkish

ürkmek, cesaretini kaybetmek

LOSE ONE'S POWER : English Turkish

v. kuvvetten düşmek

LOSE ONE'S REASON : English Turkish

aklını kaçırmak

LOSE ONE'S SELF CONFIDENCE : English Turkish

kendine güvenini yitirmek, kendine güveni kalmamak

LOSE ONE'S TEMPER : English Turkish

kızmak, sinirlenmek, tepesi atmak, öfkelenmek

LOSE ONE'S WAY : English Turkish

yolunu kaybetmek

LOSE ONE'S WOOL : English Turkish

tepesi atmak, siniri tepesine çıkmak

LOSE ONESELF : English Turkish

kendini kaybetmek, kendinden geçmek

LOSE ONESELF IN : English Turkish

v. dalmak

LOSE OUT : English Turkish

kazanamamak, kaybetmek, başaramamak, kaybolmak

LOSE SIGHT OF : English Turkish

gözden kaybetmek

LOSE THE TRACK OF : English Turkish

izini kaybetmek

LOSE THE WAY : English Turkish

v. yolu şaşırmak

LOSE TOUCH WITH : English Turkish

v. iletişimi koparmak, görüşememek

LOSE TRACK OF : English Turkish

izini kaybetmek, bağlantıyı kaybetmek

LOSE WEIGHT : English Turkish

kilo vermek

LOSER : English Turkish

n. kaybeden kimse, başarısız kimse, mağlup

LOSING : English Turkish

adj. kazançlı olmayan, kaybedeceği belli olan

LOSING BLOOD : English Turkish

n. kan kaybetme

LOSS : English Turkish

n. zarar, kayıp, zayi