English Turkish
LOOSENING : English Turkish
n. gevşeme
LOOT : English Turkish
n. yağma, vurgun, talan, ganimet, kanunsuz kazanç
LOOT : English Turkish
v. yağmalamak
LOOTER : English Turkish
n. yağmacı, vurguncu, çapulcu
LOOTING : English Turkish
n. yağma
LOP : English Turkish
v. budamak, kesmek, kesip atmak, sarkmak, asılı olmak, sarkıtmak
LOP EARED : English Turkish
adj. sarkık kulaklı
LOP EARS : English Turkish
n. sarkık kulaklar
LOP OFF : English Turkish
kesmek, kesip atmak
LOPE : English Turkish
n. uzun adımlarla koşma
LOPE : English Turkish
v. uzun ve rahat adımlarla koşmak
LOPE DE VEGA : English Turkish
n. (
1635) İspanyol oyun yazarı ve şair
LOPSIDED : English Turkish
adj. aksak, yana yatmış, eğilmiş, oransız, dengesiz
LOQUACIOUS : English Turkish
adj. konuşkan, dilli, geveze
LOQUACIOUSNESS : English Turkish
n. konuşkanlık, gevezelik
LOQUACITY : English Turkish
n. konuşkanlık, ağız kalabalığı, gevezelik
LOQUAT : English Turkish
n. yenidünya, malta eriği
LORAN : English Turkish
n. radyo sinyalleri ile uçağın yerini belirleyen araç
LORD : English Turkish
n. Muhteşem Varlık, Tanrı; Hazreti İsa
LORD : English Turkish
n. bey, beyefendi, lord, efendi, sahip
LORD : English Turkish
v. lord ünvanı vermek
LORD ADVOCATE : English Turkish
hanedan vekili [İsk.]
LORD BYRON : English Turkish
n. George Gordon Byron (
1824), 19'uncu yüzyıl başlarının İngiliz şairi
LORD CHANCELLOR : English Turkish
İngiltere'de en yüksek hukuki devlet organı
LORD GEORGE BYRON : English Turkish
(
1824) 19'uncu yüzyıl başlarının İngiliz şairi, Lord Byron
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani