Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LOOK WITH FAVOR ON : English Turkish

hoş karşılamak, hoşgörmek

LOOKER : English Turkish

n. güzel ve çekici kız

LOOKER ON : English Turkish

seyirci

LOOKING AT : English Turkish

n. seyretme

LOOKING GLASS : English Turkish

ayna

LOOKOUT : English Turkish

n. gözcü, gözetleme, gözcülük yapma, kollama, manzara, beklenti, gözetleme yeri, ümit, sorun

LOOM : English Turkish

n. dokuma tezgâhı

LOOM : English Turkish

v. karaltı gibi görünmek, belli belirsiz görünmek

LOOM UP : English Turkish

v. karaltı gibi görünmek, belli belirsiz görünmek

LOON : English Turkish

n. ahmak, işe yaramaz kimse, tembel, dalgıçkuşu

LOONEY TUNES : English Turkish

Warner Brothers tarafından üretilen çizgi film serisi (Bugs Bunny, Daffy Duck, Sylvester ve Tweety Bird'ün dahil olduğu çoğu ünlü karakteri içerir)

LOONY : English Turkish

adj. deli, kaçık

LOONY : English Turkish

n. deli, akıl hastası

LOONY BIN : English Turkish

tımarhane, akıl hastanesi

LOOP : English Turkish

n. ilmik, ilmek, ilik, düğüm, dönme, döngü [bilg.], kavis, takla, spiral

LOOP : English Turkish

v. iliklemek, düğümlemek, ilmik olmak

LOOP AERIAL : English Turkish

çerçeve anten

LOOP ANTENNA : English Turkish

n. çerçeve anten

LOOP THE LOOP : English Turkish

takla atmak (uçak)

LOOPHOLE : English Turkish

n. gözetleme deliği, mazgal, kaçamak, açık kapı

LOOPHOLED : English Turkish

adj. mazgallı

LOOSE : English Turkish

v. serbest bırakmak, salıvermek, ateşlemek, atmak, ateş etmek

LOOSE : English Turkish

adj. gevşek, oynak, bol, gevşemiş, serbest, açık, bağlanmamış (saç), yarım yamalak, ahlaksız, hafif

LOOSE : English Turkish

adv. gevşek olarak, üstünkörü, kabaca

LOOSE BOWELS : English Turkish

ishal