Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
LONGFELLOW : English Turkish

n. bir soyadı; Henry Wadsworth Longfellow (
1882), ABD'li şair

LONGHAND : English Turkish

n. el yazısı

LONGHEADED : English Turkish

adj. ileriyi gören, sağduyulu, zeki, akıllı

LONGHORN : English Turkish

n. longhorn, uzun boynuzlu hayvan

LONGHORNS : English Turkish

n. Uzun Boynuzlular, Teksas Üniversitesi'nde (ABD) atletizm takımlarının adı

LONGING : English Turkish

n. özlem, hasret, arzu, can atma

LONGING : English Turkish

adj. özlem dolu, arzulu, özlemiş, susamış

LONGISH : English Turkish

adj. uzunca

LONGITUDE : English Turkish

n. boylam

LONGITUDINAL : English Turkish

adj. boylamsal, boylamasına, uzunlamasına

LONGITUDINALLY : English Turkish

adv. uzunlamasına olarak, boyuna, boydan boya

LONGS : English Turkish

n. paçalı don

LONGSHOREMAN : English Turkish

n. dok işçisi

LONGTIME : English Turkish

adj. uzun süreli, uzun vadeli

LONGUEUR : English Turkish

n. uzun ve sıkıcı bölüm

LOO : English Turkish

n. tuvalet, helâ

LOOFA : English Turkish

n. lif kabağı, lif kabağından banyo lifi

LOOFAH : English Turkish

n. lif kabağı, lif kabağından banyo lifi

LOOK : English Turkish

n. bakış, bakma, nazar; görünüş; yüz ifadesi

LOOK : English Turkish

v. bakmak, görünmek; ummak, ümit etmek; göstermek

LOOK : English Turkish

interj. bakın

LOOK A SIGHT : English Turkish

v. berbat halde olmak, perişan görünmek, pasak içinde olmak

LOOK ABOUT : English Turkish

etrafına bakmak, bakınmak

LOOK AFTER : English Turkish

akmak, ilgilenmek, idare etmek, çekip çevirmek

LOOK AFTER NUMBER ONE : English Turkish

v. kendi çıkarına bakmak, kendi çıkarını düşünmek