Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

LONG MEASURES : English Turkish

uzunluk ölçüleri, uzunluk ölçü birimleri, uzunluk ölçme sistemi

LONG PLAY : English Turkish

n. longplay, uzunçalar

LONG PLAYING : English Turkish

uzunçalar

LONG PRIMER : English Turkish

on puntoluk harf

LONG PURSE : English Turkish

n. cimri

LONG RANGE : English Turkish

uzun menzilli, uzun vadeli

LONG SHOT : English Turkish

uzun çekim, uzun atış, kazanma ihtimali az şey, riskli girişim

LONG SIGHTED : English Turkish

adj. presbit, uzağı gören, ileriyi düşünen

LONG SINCE : English Turkish

uzun zamandır, çoktandır, epeydir

LONG SLEEVE : English Turkish

uzun kollu

LONG STANDING : English Turkish

adj. epeydir devam eden, sürüncemede kalan, bitmez tükenmez

LONG SUFFERING : English Turkish

adj. cefakâr, çilekeş, sabırlı

LONG TERM : English Turkish

uzun süre

LONG TIME : English Turkish

uzun zaman, uzun süre

LONG TIME NO SEE : English Turkish

uzun zamandır görmedim

LONG TON : English Turkish

n. ton [brit.]

LONG WINDED : English Turkish

adj. sözü çok uzatan, lafı uzatan

LONGBOAT : English Turkish

n. şalopa, büyük sandal

LONGBOW : English Turkish

n. uzun yay

LONGCASE CLOCK : English Turkish

n. sarkaçlı dolap saati

LONGE : English Turkish

n. kement, at eğitme kementi

LONGED FOR : English Turkish

özlemi çekilen

LONGED FOR REST : English Turkish

n. özlemi çekilen huzur, ölüm

LONGERON : English Turkish

n. lonjeron

LONGEVITY : English Turkish

n. uzun ömürlü olma