Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
MAKE A HABIT OF : English Turkish

n. alışkanlık edinmek, alışkanlık haline getirmek

MAKE A HASH OF : English Turkish

karman çorman etmek, yüzüne gözüne bulaştırmak

MAKE A HIT : English Turkish

çok beğenilmek, tutulmak

MAKE A HOLE IN : English Turkish

delik açmak, delmek

MAKE A JEST OF : English Turkish

v. alay etmek

MAKE A KILLING : English Turkish

çok kazanmak, vurgun yapmak

MAKE A LAUGHINGSTOCK OF : English Turkish

v. maskara etmek

MAKE A LEFT : English Turkish

v. sola dönmek

MAKE A LION OF : English Turkish

v. dikkat çekmesini sağlamak, ünlü muamelesi yapmak

MAKE A LIVING : English Turkish

hayatını kazanma, geçimini sağlayabilme

MAKE A LOT OF SMB : English Turkish

tepesine çıkarmak

MAKE A MAN : English Turkish

adam etmek

MAKE A MATCH : English Turkish

evlenmek

MAKE A MESS : English Turkish

v. ortalığı birbirine katmak

MAKE A MESS OF : English Turkish

v. berbet etmek, yüzüne gözüne bulaştırmak, pisletmek

MAKE A MISTAKE : English Turkish

yanılmak, yanlış yapmak

MAKE A MOTION : English Turkish

v. önerge vermek, teklif sunmak

MAKE A MOUNTAIN OF A MOLEHILL : English Turkish

pireyi deve yapmak, bire bin katmak, habbeyi kubbe yapmak

MAKE A NAME : English Turkish

v. isim yapmak, adını duyurmak

MAKE A NIGHT OF IT : English Turkish

gece boyunca eğlenmek, sabaha kadar eğlenmek, felekten bir gece çalmak

MAKE A NOISE : English Turkish

söylenmek, vıdı vıdı yapmak, şamata yapmak, yaygara koparmak

MAKE A PASS AT : English Turkish

kur yapmak, tavlamaya çalışmak

MAKE A PAUSE : English Turkish

v. ara vermek

MAKE A PIG OF ONESELF : English Turkish

tıka basa yemek, domuz gibi yemek

MAKE A PILE : English Turkish

küpünü doldurmak, yükünü tutmak, servet yapmak