English Turkish
ASPERGER'S SYNDROME : English Turkish
n. Asperger sendromu; (Psikiyatri) başlıca olarak erken okul yıllarında rastlanan ılımlı bir otistik rahatsızlık (ağır sosyal etkileşim bozukluğu, konuşmada aşırı titizlik ve ilgi alanlarıyla meşguliyette aşırı sınırlılıkla şekillenir), adını Hans Asperger’den alan rahatsızlık
ASPERGES : English Turkish
n. asperges, Roma Katolik Kilisesinde kutsal su serpme töreni (mihraba, rahiplere ve cemaate doğru); kutsal su serpmek için kullanılan delikli kap veya fırça
ASPERGILL : English Turkish
n. kutsal su kabı
ASPERGILLOSIS : English Turkish
n. aspergillozis, Aspergillus familyasına ait mavi küfün neden olduğu hayvan hastalığı
ASPERGILLUM : English Turkish
n. kutsal su kabı
ASPERGILLUS : English Turkish
n. aspergilus, bir tür mantar
ASPERITY : English Turkish
n. sertlik, kabalık, haşinlik, kaba söz
ASPERSE : English Turkish
v. iftira etmek, çamur atmak, lekelemek, serpmek
ASPERSE SMB.'S GOOD NAME : English Turkish
adına leke sürmek
ASPERSER : English Turkish
n. iftira atan kimse, çamur atan kimse, kötüleyen kimse
ASPERSION : English Turkish
n. serpme, kutsal su serpme, iftira, çamur
ASPERSORIUM : English Turkish
n. aspersorium, kutsal su koymak için kullanılan kâse; kutsal su serpmek için kullanılan fırça
ASPHALT : English Turkish
n. asfalt
ASPHALT : English Turkish
v. asfaltlamak, asfalt kaplamak
ASPHALT ROAD : English Turkish
asfalt yol, asfalt ile kaplı yol (siyah katranımsı madde)
ASPHALTIC : English Turkish
adj. asfaltlı, asfalta ilişkin, yol ve çatı kaplamada kullanılan siyah katranımsı madde ile ilgili
ASPHALTUM : English Turkish
n. asfalt, asfalt, yol ve çatı kaplamada kullanılan siyah katranımsı madde
ASPHERIC : English Turkish
adj. asferik, hafif küresel varyasyonu olan (örneğin, mercek üzerinde)
ASPHODEL : English Turkish
n. cennetteki ölümsüz çiçek, çirişotu
ASPHYX : English Turkish
n. asfeksi, boğulma (kanda oksijen eksikliği nedeniyle)
ASPHYXIA : English Turkish
n. asfeksi, nefes kesilmesi, boğulma, oksijensizlikten boğulma
ASPHYXIAL : English Turkish
adj. asfeksi ile ilgili, asfeksiye ait veya ilgili, boğulma ile ilgili
ASPHYXIANT : English Turkish
n. boğucu madde, boğucu kimyasal silah
ASPHYXIANT : English Turkish
adj. boğucu
ASPHYXIATE : English Turkish
v. boğmak, oksijensiz bırakmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani