English Turkish
ASLOPE : English Turkish
adj. eğri, yatık, meyilli
ASM : English Turkish
"assembly language (toplama dili) "; makine diline paralel olan temel programlama dili
ASM EXTENSION : English Turkish
ASM uzantısı; bir kaynak kodu dosyasının Assembly programlama dilinde olduğunu gösteren uzantı
ASMARA : English Turkish
n. Eritre’nin başkenti
ASMOKE : English Turkish
adv. dumanlı olarak, duman ile kaplı bir şekilde
ASOCIAL : English Turkish
adj. asosyal, toplumdan kaçan
ASP : English Turkish
"Active Server Pages (Aktif Sunucu Sayfaları)"; (İnternet) programcıların hareketli web sayfaları yaratmak için HTML ve yeniden kullanılabilir ActiveX bileşenlerini kodlarla birleştirmelerini sağlayan kod ortamı (Microsoft ağ sunucularında kullanılmak üzere tasarlanmış)
ASP : English Turkish
n. engerek yılanı, titrek kavak, toz ağacı
ASPARAGINE : English Turkish
n. asparajin, çoğunlukla bitkilerde bulunan amino asit türü (ilk olarak asparjinde bulunan)
ASPARAGUS : English Turkish
n. kuşkonmaz
ASPARAGUS SOUP : English Turkish
kuşkonmaz çorbası, kuşkonmaz bitkisi köklerinden yapılan çorba
ASPARTAME : English Turkish
n. düşük kalorili tatlandırıcı, fenilalanin ve asparagin asidinden üretilen sentetik düşük kalorili suni tatlandırıcı
ASPARTIC : English Turkish
adj. aspartik, asparajine ait veya türemiş olan
ASPARTIC ACID : English Turkish
asparagin asidi, bitki proteinlerinde bulunan, insanlarda ve hayvanlarda üretilen nonesansiyel kristalin dikaboksilik amino asit (Biyokimya)
ASPCA : English Turkish
"American Society for Prevention of Cruelty to Animals (Amerikan Toplumu Hayvanlara İşkenceyi Önleme)"; hayvanların korunmasını savunan birlik
ASPECT : English Turkish
n. görünüş, görünüm, görüş, bakım; hal, tavır, çehre, yön; cephe
ASPECT RATIO : English Turkish
en-boy oranı, ekrandaki bir görüntünün genişliği ve yüksekliği arasındaki oran
ASPECTUAL : English Turkish
adj. görünüşsel, (Dilbilim) bir görüşe ait veya ilgili
ASPEN : English Turkish
n. titrek kavak, toz ağacı
ASPEN : English Turkish
adj. titrek kavak ile ilgili
ASPER : English Turkish
n. akçe, Türkiye’de ve Mısır’da eski gümüş para
ASPER : English Turkish
adj. sert, katı, eğilmez; kaba; hantal
ASPERGE : English Turkish
v. iftira etmek, lekelemek, kutsal su serpmek (Roma Katolik dini törenlerinde)
ASPERGER : English Turkish
n. bir soyadı; Hans Asperger (
1980) Avusturyalı pediyatrist (Asperger Sendromu kendi adından gelmektedir)
ASPERGER SYNDROME : English Turkish
n. Asperger sendromu; (Psikiyatri) başlıca olarak erken okul yıllarında rastlanan ılımlı bir otistik rahatsızlık (ağır sosyal etkileşim bozukluğu, konuşmada aşırı titizlik ve ilgi alanlarıyla meşguliyette aşırı sınırlılıkla şekillenir), adını Hans Asperger’den alan rahatsızlık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani