Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
NIBBLING AT : English Turkish

dişleyerek küçük lokmalarla yemek, kıtır kıtır yemek

NIBLICK : English Turkish

n. golf sopası

NIBS : English Turkish

n. patron

NICARAGUA : English Turkish

n. Nikaragua

NICARAGUAN : English Turkish

n. Nikaragualı, Nikaragua yerlisi veya vatandaşı (Orta Amerika ülkesi)

NICARAGUAN : English Turkish

adj. Nikaragua’ya özgü, Nikaragua ile ilgili (Orta Amerika ülkesi)

NICCOLITE : English Turkish

n. nikolit, nikel arsenit, nikelin kaynağı olan metalik kırmızımsı mineral (Kimya)

NICCOLO : English Turkish

n. bir erkek ismi (İtalyanca)

NICCOLO MACHIAVELLI : English Turkish

n. (
1527) Floransalı devlet adamı ve siyasi yazar, "Prens" in yazarı

NICE : English Turkish

n. güneydoğu Fransa'da Akdeniz kıyısında bir liman şehri

NICE : English Turkish

adj. hoş, güzel, sevimli, kibar, ince, hassas, dakik

NICE AND WARM : English Turkish

adj. sıcacık

NICE CHAP : English Turkish

hoş delikanlı, hoş adam, cana yakın adam

NICE FIGURE : English Turkish

güzel şahıs, hoş insan, sevimli kimse; çekici vücut, iyi görünümlü vücut

NICE GIRL : English Turkish

hoş kız, sempatik kız, sevimli kız, cana yakın olan kız, terbiyeli kız

NICE KETTLE OF FISH : English Turkish

ciddi durum, karışıklık, çıkmaz, bela, güç durum, zor durum

NICE OF HIM : English Turkish

onun tarafından yapılan kibarlık, onun tarafından yapılan hoşluk, onun tarafından yapılan güzel bir şey

NICE ONE : English Turkish

güzel şaka (argo)

NICE PAIR OF LEGS : English Turkish

güzel bacaklar, çekici bacaklar, fiziksel olarak güzel görünümlü olan bacaklar

NICE PERSON : English Turkish

iyi insan, cana yakın kimse, iyi adam, hoş kimse

NICE PICKLE : English Turkish

n. zor durum

NICE PROFIT : English Turkish

iyi getiri, iyi kazanç

NICE SMELL : English Turkish

hoş koku, güzel koku, hoşa giden koku

NICE THING : English Turkish

n. hoş şey

NICE TO MEET YOU : English Turkish

tanıştığımıza memnun oldum