English Turkish
NICOLAUS COPERNICUS : English Turkish
Kopernik, (
1543) Polonyalı astronom, Kopernik Sistemi'nin geliştiricisi (gezegenlerin güneşin etrafında döndüğünü ifade eden teori)
NICOLE : English Turkish
n. bir bayan ismi
NICOLO AMATI : English Turkish
n. Nicolò Amati (
1684), Stradivari'nin sanatını kendisinden öğrendiği İtalyan keman yapımcısı
NICOSIA : English Turkish
n. Nikosia, Lefkoşe, Kıbrıs'ın başkenti; bir soyadı
NICOTIANA : English Turkish
n. hoş kokulu beyaz mor veya sarı çiçekleri olan tütüne benzer dekoratif çiçek
NICOTIN : English Turkish
n. nikotin, tütünde bulunan toksik alkaloid (sıvı şekli böcek ilacı olarak kullanılır); tütün ürünleri (Argo)
NICOTINAMIDE : English Turkish
n. nikotinamid, B vitamini eksikliğini gidermek için kullanılan organik bileşik (Biyokimya)
NICOTINE : English Turkish
n. nikotin
NICOTINE POISONING : English Turkish
nikotin zehirlenmesi, aşırı sigara içmenin neden olduğu zehirlenme
NICOTINI : English Turkish
n. içine az miktarda nikotin ilave edilen martini içkisi
NICOTINIC : English Turkish
adj. nikotinli, nikotin içeren; nikotinle ilgili
NICOTINIC ACID : English Turkish
nikotinik asit, niyasin, B vitamini grubuna ait asit
NICOTINISE : English Turkish
v. nikotin vermek, nikotinle doldurmak, nikotinli ilaç (ayrıca nicotinize)
NICOTINISM : English Turkish
n. nikotin zehirlenmesi
NICOTINIZE : English Turkish
v. nikotin vermek, nikotinle doldurmak, nikotinli ilaç (ayrıca nicotinise)
NICTATE : English Turkish
v. ima etmek, üstü kapalı söylemek; göz kırpmak; yanıp sönmek
NICTATION : English Turkish
n. ima etme, üstü kapalı söyleme; göz kırpma; yanıp sönme
NICTITATE : English Turkish
v. göz kırpmak
NICTITATION : English Turkish
n. göz kırpma
NICU : English Turkish
yenidoğan yoğun bakım birimi, sağlık durumu kritik yeni doğan bebeklerin tedavisi için özel donanımlı özel hastahane birimi (Tıp)
NIDD : English Turkish
insülin yokluğuna bağlı şeker hastalığı, tip II diyabet mellitus, erişkinlikte başlayan diyabet, pankreasın insülin salgılamaya devam ettiği fakat miktarının yetersiz olduğu veya hastanın vücudunun buna dirençli hale geldiği durum (Tıp)
NIDE : English Turkish
n. kuluçka veya yuva (sülünlere ait olan)
NIDEC CORPORATION : English Turkish
n. Nidec Şirketi, Kyoto'da 1973 yılında kurulan Japon şirketi, küçük hassas motorlar ve makina parçaları ve diğer ürünlerin üreticisi
NIDIFICATE : English Turkish
v. yuva yapmak
NIDIFICATION : English Turkish
n. yuva yapma
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani