Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

NIGHT CAP : English Turkish

yatarken takılan küçük şapka; uyumadan önce içilen küçük bardaktaki şarap

NIGHT CLOTHES : English Turkish

yatak kıyafeti

NIGHT CLUB : English Turkish

gece kulübü, gece eğlencesi için olan işletme (yiyecek, içki, müzik ve dans sunan)

NIGHT CRAWLER : English Turkish

yer solucanı, toprak solucanı, toprağa oyuk açan solucan türü

NIGHT CURFEW : English Turkish

gece saatlerinde yürürlükte olan sokağa çıkma yasağı

NIGHT DRESS : English Turkish

gecelik, yatarken giyilen elbise, gecelik entarisi

NIGHT DUTY : English Turkish

gece nöbeti

NIGHT EDITOR : English Turkish

n. gece saymanı, gece editörü

NIGHT EFFECT : English Turkish

gece vakti fenomeni

NIGHT FELL : English Turkish

gece düştü, karanlık oldu, gece vakti başladı, karanlık çöktü

NIGHT FIGHTER : English Turkish

gece yapılan mücadelelerde kullanılan savaş uçağı

NIGHT FLYING : English Turkish

gece uçuşu, gece vakti uçak yolculuğu yapma

NIGHT HERON : English Turkish

n. gece balıkçılı, kısa bacakları ve kalın gagası olan gece balıkçılı

NIGHT JOURNEY : English Turkish

gece yolculuğu, gece vakti yapılan yolculuk

NIGHT LIFE : English Turkish

gece hayatı, gece yapılan aktivite, gece yapılan eğlence

NIGHT LIGHT : English Turkish

gece açık bırakılan hafif ışık

NIGHT NIGHT SLEEP TIGHT DON'T LET THE BEDBUGS BITE : English Turkish

iyi uykular, iyi geceler ve tatlı rüyalar

NIGHT NURSE : English Turkish

gece hemşiresi

NIGHT OF THE LONG KNIVES : English Turkish

1934’te Hitler’in ona engel olanları öldürdüğü ve ”arıttığı” kanlı hafta sonu

NIGHT OFF : English Turkish

izinli olunan gece, boş gece, birinin işte olmadığı gece

NIGHT OWL : English Turkish

gece kuşu, baykuş

NIGHT PORTER : English Turkish

gece çalışan kapı görevlisi, otelde gece çalışan kapı görevlisi

NIGHT SCHOOL : English Turkish

gece okulu

NIGHT SESSION : English Turkish

gece oturumu, gece vakti yapılan konferans toplantıları veya görüşmeleri

NIGHT SHIFT : English Turkish

gece şifti, gece mesaisi