English Turkish
NICE TRY : English Turkish
iyi deneme, hoş teşebbüs, iyi girişim, iyi çaba
NICE TRY BUT NO CIGAR : English Turkish
çok yaklaşmıştın ama olmadı, belki bir dahaki sefere, iyi ve yakın fakat yanlış; başarıya yakın ancak tam başarılı değil; güzel fakat yanlış tahmin
NICELY : English Turkish
adv. güzelce, hoşça, çok iyi, hoş, kibarca, hoş bir şekilde
NICENESS : English Turkish
n. hoşluk, güzellik, sevimlilik, kibarlık, incelik, titizlik, dakiklik
NICETIES : English Turkish
n. ayrıntılar, incelikler, hoş yanlar
NICETY : English Turkish
n. titizlik, kesinlik, tamlık, incelik, ayrıntı
NICHE : English Turkish
n. oyuk, uygun yer
NICHE : English Turkish
v. oyuğa koymak, uygun bir yere yerleştirmek, işe yerleştirmek
NICHOLAS : English Turkish
n. St. Nicholas, 4'üncü yüzyılda Küçük Asya'da psikopos, Rusya'nın koruyucu azizi, çocukların koruyucusu, Santa Claus ile ilişkilendirilen figür; Nicholas of Cusa (
1464), Alman kardinal ve filozof; bir erkek ismi
NICHOLAS CAGE : English Turkish
Amerikan sinema oyuncusu (diğerlerinin yanısıra "Leaving Las Vegas" ve "ConAir" filmlerinde başrol oynayan)
NICHOLAS I : English Turkish
I. Nicholas, Rus Çarı
NICHOLAS II : English Turkish
II. Nicholas, son Rus Çarı
NICHOLAS MOSLEY : English Turkish
n. (1923 doğumlu) İngiliz yazar
NICHOLAS MURRAY BUTLER : English Turkish
(
1947) Amerikalı eğitimci, 1931 Nobel Barış Ödülü'nü kazananlardan biri, 1902'den 1912'ye kadar Kolumbia Koleji'nin 1912'den 1945'e kadar Kolumbia Üniversitesi'nin başkanı
NICHOLS : English Turkish
n. bir soyadı; Mike Nichols (1931'de Michael Igor Peschkowsky olarak doğan), Alman asıllı ABD'li sinema ve tiyatro yönrtmrni
NICHOLSON : English Turkish
n. bir soyadı; Jack Nicholson (1937'de John Joseph Nicholson olarak doğan), "As Good As It Gets" adlı filmde başrol oynayan Akademi Ödüllü aktör ve sinema yönetmeni ve yapımcı
NICHROME : English Turkish
n. nikrom
NICHT : English Turkish
adv. değil
NICK : English Turkish
n. çentik, hapishane, yüksek sayı atma, gedik, karakol
NICK : English Turkish
v. çentmek, kesmek, doğru tahmin etmek, isabet ettirmek, kazıklamak, dolandırmak, çalmak, yürütmek, enselemek, tutuklamak, gafil avlamak
NICK : English Turkish
n. nick
NICK DENTON : English Turkish
n. Gawker Media'nın kurucusu ve sahibi
NICK NACK : English Turkish
önemsiz şey, ıvır zıvır, ufak biblo, biblo, çerez, küçük biblo
NICK NOLTE : English Turkish
(1941 doğumlu) "48 Saat" ve "İnce Kırmızı Çizgi" adlı filmlerde oynayan ABD'li sinema oyuncusu
NICK OF TIME : English Turkish
son anda, son dakikada, tam zamanında
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani