Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ASSUMPTION DAY : English Turkish

n. hazreti meryem'in göğe yükselmesi yortusu

ASSUMPTION OF MORTGAGE : English Turkish

aşkasının ipotek borçlarını kabul etme, bir kişinin ipotek demelerini üzerine almak

ASSUMPTIVE : English Turkish

adj. farz edilen, kesin gözüyle bakılan; varsayılan; kibirli

ASSUMPTIVELY : English Turkish

adv. farz ederek, varsayıma dayanarak, varsayımla

ASSURANCE : English Turkish

n. güvence, teminât, vâât, söz, sigorta, güven, pişkinlik, kendinden eminlik, kendine çok güvenme

ASSURANCE OF INCOME : English Turkish

gelir güvencesi, dar gelirli veya hiç geliri olmayan ailelere sağlanan devlet sübvansiyonu

ASSURE : English Turkish

v. garanti etmek, temin etmek, güvenceye almak, sağlamak, sigortalamak, sağlama almak, söz vermek; ikna etmek, inandırmak

ASSURE ONE'S LIFE : English Turkish

v. hayat sigortası yaptırmak

ASSURE SMB. OF SMTH : English Turkish

v. birine bir şeyi inandırmak

ASSURE SMB. THAT : English Turkish

v. inandırmak, dığına inandırmak

ASSURE SOMEONE OF : English Turkish

irine güvence vermek, birine bir şey vaat etmek

ASSURED : English Turkish

n. sigortalı kimse

ASSURED : English Turkish

adj. sigortalı, önceden belli olan, emin, kendinden emin; inançlı

ASSUREDLY : English Turkish

adv. elbette, kesinlikle

ASSUREDNESS : English Turkish

n. kesinlik, pişkinlik, kendine güven, küstahlık

ASSURER : English Turkish

n. sigortacı

ASSUROR : English Turkish

n. sigortacı, sigorta eden, güvence veren; sigotalayan

ASSYRIA : English Turkish

n. Asur; batı Asya’da en görkemli dönemini MÖ dokuzuncu ve yedinci yüzyıllarda yaşamış olan antik bir imparatorluk

ASSYRIAN : English Turkish

n. Asurlu, Asurca

ASSYRIAN : English Turkish

adj. Asur

ASSYRIAN PUNCTUATION : English Turkish

Asur noktalaması; antik Asur dili seslendirme veya noktalama işaretleme metodu

ASSYRIAN SCRIPT : English Turkish

Asur yazımı; köşeli İbranice harfler

AST : English Turkish

Atlantik Standart Saati, Greenwich’in batısında 4’üncü zaman kuşağındaki standart zaman, 60’ncı meridyenden hesaplanmış olan

ASTAIRE : English Turkish

n. bir soyadı; Fred Astaire (
1987), Amerikalı şarkıcı dansçı ve aktör ("Silk Stockings (İpek Çoraplar)" ve "Top Hat (Şapka)"deki rolleriyle bilinir

ASTANA : English Turkish

n. Astana; Kazakistan’ın başkenti