Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ASTHMATICALLY : English Turkish

adv. astımla ilgili olarak, astımlı gibi, nefes darlığı ile

ASTIGMATIC : English Turkish

adj. astigmat, astigmatizm ile ilgili (göz merceğinin bozuk görüntü yaratan eşit olamayan eğriliği)

ASTIGMATISM : English Turkish

n. astigmatizm

ASTIGMATOMETER : English Turkish

n. astigmatometre, merceklerin odaklanma kusurlarını ölçmek için kullanılan alet (Oftalmoloji)

ASTIGMIA : English Turkish

n. astigma, astigmatizm (göz merceğinin bozuk görüntü yaratan eşit olamayan eğriliği)

ASTIGMOMETER : English Turkish

n. astigmometre, astigmatizm derecesini ölçen alet (Oftalmoloji)

ASTIGMOMETRY : English Turkish

n. astigmometry , astigmatizm ölçümü (göz merceğinin bozuk görüntü yaratan eşit olamayan eğriliği)

ASTIGMOSCOPE : English Turkish

n. astigmoscope, astigmatizmi ölçmek için kullanılan alet (göz merceğinin bozuk görüntü yaratan eşit olamayan eğriliği)

ASTIR : English Turkish

adv. hareket halinde, heyecanlı

ASTIR : English Turkish

adj. uyanmış, uyanık, kalkmış

ASTOMATOUS : English Turkish

adj. ağızsız, ağzı olmayan, ağızsız

ASTOMIA : English Turkish

n. astomi, ağzı olmayan

ASTOMOUS : English Turkish

adj. ağızsız, ağzı olmayan

ASTON : English Turkish

n. bir soyadı; Francis William Aston (
1945), Britanyalı kimyager ve fizikçi, 1922 Nobel Kimya Ödülü sahibi

ASTON VILLA : English Turkish

Britanyalı bir futbol takımı

ASTONISH : English Turkish

v. şaşırtmak, afallatmak, hayret ettirmek, hayrete düşürmek

ASTONISHED : English Turkish

adj. afallamış

ASTONISHING : English Turkish

adj. şaşırtıcı, hayret verici, şaşılacak

ASTONISHINGLY : English Turkish

adv. şaşılacak derecede

ASTONISHMENT : English Turkish

n. şaşma, hayret, şaşkınlık, şaşırma

ASTOR : English Turkish

n. bir soyadı; John Jacob Astor (
1848), Almanya doğumlu finansör ve kürk taciri; Nancy Astor (
1964, Nancy Langhorne olarak doğdu), ABD doğumlu Britanyalı siyasetçi, Avam Kamarası’nın ilk kadın milletvekili

ASTOR PIAZZOLA : English Turkish

(
1992) tango müziğiyle ünlü Arjantinli besteci ve müzisyen

ASTOR PIAZZOLLA : English Turkish

n. (
1992) bandoneón (özellikle tango müziğinde kullanılan bir tür akordeon) çalmış olan Arjantinli tango bestecisi

ASTOUND : English Turkish

v. şaşırtmak, afallatmak, hayret ettirmek

ASTOUNDED : English Turkish

adj. aşırı derecede şaşırmış, korkmuş; ödü patlamış; hayretler içinde kalmış; şaşırmış; şok olmuş; şaşkınlıktan dili tutulmuş