Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ONEIRO : English Turkish

pref. düş, rüya

ONEIROCRITIC : English Turkish

n. rüyaları yorumlayan kimse

ONEIROCRITICISM : English Turkish

n. rüya yorumu

ONEIROGMUS : English Turkish

n. (Tıp) uyku sırasında boşalma, ıslak rüya

ONEIROLOGY : English Turkish

n. oniroloji, rüya bilim

ONEMAN : English Turkish

adj. tek kişilik, tek patronlu, tek kişinin yaptığı

ONEMAN BUSINESS : English Turkish

n. tek patronlu işletme

ONEMAN SHOW : English Turkish

n. tek kişilik gösteri, birkaç kişilik iş yapan kimse, birkaç kişilik işi tek başına yapma

ONENESS : English Turkish

n. birlik, aynı olma, bir olma, görüş birliği

ONER : English Turkish

n. yaman kimse, müthiş kimse, müthiş yalan, müthiş yumruk, süper şey

ONEROSITY : English Turkish

n. sıkıcı olma, baskıcılık

ONEROUS : English Turkish

adj. ağır, zahmetli, külfetli

ONEROUSLY : English Turkish

adv. külfetli bir şekilde, zahmetli bir şekilde; ağır bir şekilde, emek vererek

ONEROUSNESS : English Turkish

n. zahmet, külfet

ONESELF : English Turkish

pron. kendine, kendisi, kendi, kendi kendini, kendini

ONESTEP : English Turkish

n. bir salon dansı türü; bu dans için kullanılan müzik parçası

ONETIME : English Turkish

adj. eski, eskiden, önceki, önceden

ONFALL : English Turkish

n. saldırı, hücum; başlangıç

ONGOING : English Turkish

n. devam etme, ilerleme; devam eden süreç

ONGOING : English Turkish

adj. devamlı, sürekli; var olan; devam etmekte

ONGOING FIGHT : English Turkish

devam eden dövüş, devam eden mücadele, güncel tartışma

ONIOMANIA : English Turkish

n. oniyomani, kontrol edilemeyen dürtü etkisiyle yapılan alışveriş

ONIOMANIAC : English Turkish

n. kontrol edilemez bir şekilde alışveriş yapan kimse, alışveriş bağımlısı olan kimse

ONION : English Turkish

n. soğan, kafa

ONION CHIPS : English Turkish

doğranmış soğan, küçük soğan parçaları, küp küp kesilmiş soğanlar