English Turkish
ONLY : English Turkish
adj. tek, biricik, ancak, ağırbaşlı, başhemşire vakarlı
ONLY : English Turkish
adv. sadece, sade, yalnız, sırf, bir tek, daha
ONLY : English Turkish
conj. yalnız, ama, fakat
ONLY BY FORCE : English Turkish
sadece şiddet yoluyla, sadece şiddet yoluyla üstesinden gelinebilir, sadece güç kullanarak çözülebilir
ONLY CHILD : English Turkish
tek çocuk, kardeşleri olmayan çocuk
ONLY DAUGHTER : English Turkish
tek kız evlat, erkek veya kız kardeşleri olmayan kız evlat; sadece erkek kardeşleri olan kız
ONLY GOD KNOWS : English Turkish
ir, Allah bilir, bu bir muamma, hiç kimse bilmiyor, sorunun veya gizemin cevabını sadece Allah biliyor
ONLY HEIR : English Turkish
tek mirasçı, yegane mirasçı, miras alan tek kişi
ONLY IF : English Turkish
kaydıyla, sadece bir şartla
ONLY JUST : English Turkish
az önce, yeni, azıcık, neredeyse hiç, zorla, binbir zahmetle
ONLY SON : English Turkish
tek erkek, ailede doğan tek erkek çocuk
ONLY THAT : English Turkish
ne yapsın, ne çare
ONLY THEN : English Turkish
ancak o zaman, sadece o zaman
ONLY TOO- : English Turkish
çok
ONLY WHEN TOLD : English Turkish
sadece söylendiğinde, sadece buyurulduğunda, sadece talimat verildiğinde
ONLY YESTERDAY : English Turkish
daha dün
ONO : English Turkish
(British) veya en yakın teklif, veya en iyi teklif
ONOMASTIC : English Turkish
adj. isimlere ilişkin, isimlere ait veya ilgili olan
ONOMASTICS : English Turkish
n. (Leksikoloji) adbilim, özel isimlerinin köklerini araştırsan bilim; belirli bir kelime hazinesi içindeki terimlerin oluşum kaynağı olan sistem
ONOMATOLOGY : English Turkish
n. onomatoloji, özel isimlerin araştırılması ve sınıflandırması, terminoloji
ONOMATOPE : English Turkish
n. onomatope, yansıyan kelime, temsil ettiği sözcüğe benzer ses çıkaran sözcük (örn. "hışırtı" veya "miyav")
ONOMATOPEIC : English Turkish
adj. sesleri yankılayan
ONOMATOPHOBIA : English Turkish
n. onomatofobi, belirli kelimeleri veya isimler duyma korkusu
ONOMATOPOEIA : English Turkish
n. onomatope, temsil ettikleri anlam ile ses benzerliği olan kelimeler kullanma ve oluşturma (örn. ding-dong)
ONOMATOPOEIC : English Turkish
adj. sesleri yankılayan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani