English Turkish
ORCHESTRATION : English Turkish
n. orkestrasyon, orkestraya uyarlama
ORCHESTRATOR : English Turkish
n. puan kaydedici, aranjör; orkestra için müzik eserleri besteleyen kimse; organizatör, düzenleyen kimse (genellikle etkinlik hakkında)
ORCHID : English Turkish
n. orkide
ORCHIDACEOUS : English Turkish
adj. salepgillere ait
ORCHIDECTOMY : English Turkish
n. orkidektomi, hadım etme, testislerin ameliyatla alınması
ORCHIDIST : English Turkish
n. orkide meraklısı, orkide yetiştiricisi
ORCHIECTOMY : English Turkish
n. orşiektomi, hadım etme; testislerin biri veya ikisinin de ameliyatla alınması
ORCHIL : English Turkish
n. bazı liken türlerinden elde edilen mor renk; özünden mora benzer boya elde edilen liken türü
ORCHIS : English Turkish
n. salep otu, yabani orkide
ORCHITIC : English Turkish
adj. testis iltihabı ile ilgili
ORCHITIS : English Turkish
n. orşit, testislerin iltihabı
ORCINOL : English Turkish
n. orsinol, birçok likende bulunan ve havaya maruz bırakılınca kırmızıya dönüşen kristalli madde (boya üretiminde kullanılan )
ORD : English Turkish
n. kuzeybatı Avustralya'da bir nehir
ORDAIN : English Turkish
v. atamak (papaz), takdir etmek, nasip etmek, buyurmak, emretmek
ORDAINED : English Turkish
adj. papazlık rütbesi verilmiş, dini görevde çalışma yetkisi verilmiş; kaderinde olan, belirli ir amaç veya hizmet için ayrı tutulmuş; emir verilmiş
ORDAINED RABBI : English Turkish
hahamlık eğitimini tamamlamış ve resmi olarak atanmış olan kimse
ORDAINMENT : English Turkish
n. takdir etme; dini göreve atama; bir şeyi belirli bir amaç veya hizmet için ayırmış olma; buyruk, resmi emir
ORDE WINGATE : English Turkish
n. (
1944) askerlerini gerilla savaşına göre eğiten ve gerilla taktiklerini geliştiren İngiliz general
ORDEAL : English Turkish
n. işkence ile sorgulama, zorlu sınama, ateşten gömlek, çile
ORDEAL BY FIRE : English Turkish
n. dağlayarak işkence etme
ORDER : English Turkish
n. düzen, tertip, asayiş, sıra, dizi, tabaka, usul, yöntem, çalışır durum, emir, buyruk, ödeme emri, sipariş, basamak, hane, sınıf, rütbe, nişan, mezhep, tarikat, paso
ORDER : English Turkish
v. emir vermek, emretmek, buyurmak, söylemek, tavsiye etmek (doktor), sipariş vermek, ısmarlamak, düzenlemek, sıraya koymak
ORDER ABOUT : English Turkish
emirler yağdırmak, emirler vermek
ORDER ARMS : English Turkish
interj. hazırol
ORDER ARMS! : English Turkish
hazır ol! silahını yüksekte tut
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani