Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ORF : English Turkish

n. poksvirüsün neden olduğu hayvanların dudaklarında görülen irin dolu kabarcıkları ile tanımlanan keçileri ve koyunları etkileyen son derece bulaşıcı virüs hastalığı (insanlara geçebilen)

ORFE : English Turkish

n. sazan familyasına ait tatlısu balığı

ORG : English Turkish

organizasyon, organize olmuş kuruluş; kurum; birlik; ticari olmayan kuruluşları temsil eden İnternet sitesi uzantısı

ORGAD : English Turkish

n. bir soyadı (İbranice)

ORGAN : English Turkish

n. organ, uzuv, alet, araç, org, örgüt, kuruluş

ORGAN BANK : English Turkish

organ bankası, bağışlanmış organlar alan ve dağıtan merkez

ORGAN BLOWER : English Turkish

org körüğü

ORGAN DONATION : English Turkish

organ bağışı, başka bir kişiye organ nakli yapılması amacıyla ölmüş kişinin vücudundan organlar verme

ORGAN GRINDER : English Turkish

laternacı

ORGAN LOFT : English Turkish

org yeri (kilise)

ORGAN OF CORTI : English Turkish

n. corti organı, duymak için özel duyusal reseptörler içeren koklea bölümü (Alfonso Corti’nin ismini verdiği)

ORGAN OF SIGHT : English Turkish

n. görme organı

ORGAN PIANO : English Turkish

ir tür klavyeli müzik enstrümanı

ORGAN RECIPIENT : English Turkish

organ alıcısı, bağışlanmış organ alan kimse

ORGAN TRANSPLANT : English Turkish

organ nakli, nakil operasyonu, eksik bir organın yerine koyulması için bir vücuttan alınan sağlıklı bir organın başka bir kimsenin vücuduna nakledildiği ameliyat

ORGANDIE : English Turkish

n. organdi

ORGANDY : English Turkish

n. organdi

ORGANELLE : English Turkish

n. organel, hücre organeli, hücrenin özel işlevi olan herhangi bir parçası (Biyoloji)

ORGANIC : English Turkish

adj. organik, yapısal, bedensel, organlara ait, örgütsel

ORGANIC AGRICULTURE : English Turkish

organik tarım, kimyasallara dayalı böcek ilaçları veya suni gübre kullanılmadan yapılan tarım

ORGANIC CHEMISTRY : English Turkish

organik kimya

ORGANIC COMPOUND : English Turkish

organik bileşik, canlı maddeden eldi edilen bileşik

ORGANIC CROPS : English Turkish

kimyasallara dayalı böcek ilaçları veya suni gübre kullanılmadan yetiştirilen mahsuller

ORGANIC DISEASE : English Turkish

organik hastalık, canlı doku hastalığı

ORGANIC FERTILIZER : English Turkish

n. organik gübre, organik gübreleme, toprağı verimli hale getirmek için yapılan gübreleme, bitkilerden ve vahşi yaşamdan alınan doğal gübre