Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ORGANOLOGY : English Turkish

n. organoloji, canlı varlıkların organ yapısı ve fonksiyonu ile ilgili olan bilim dalı (Biyoloji)

ORGANOMETALLIC : English Turkish

adj. organometalik, metal içeren organik bileşiklere ait (Kimya)

ORGANON : English Turkish

n. organon, bilgi aktarma aracı; ilkeler sistemi (Felsefe)

ORGANOTHERAPEUTIC : English Turkish

adj. organların tıbbi tedavisi ile ilgili (örneğin tiroit, pankreas, vb.)

ORGANOTHERAPY : English Turkish

n. organoterapi, organların tıbbi tedavisi ile ilgili (örneğin tiroit, pankreas, vb.)

ORGANUM : English Turkish

n. org, erganum; başka bir melodiye aynı anda eşlik ederek melodi çalma

ORGANZA : English Turkish

n. organza, şeffaf ipek kumaş

ORGANZINE : English Turkish

n. organzin ibrişimi

ORGASM : English Turkish

n. orgazm, boşalma

ORGASMIC : English Turkish

adj. orgazmik, orgazma ait; orgazma benzer

ORGASTIC : English Turkish

adj. orgastik, orgazmik, orgazma ait

ORGE JIMIAH SIMPSON : English Turkish

n. O.J. Simpson, Orenthal James Simpson (1947 doğumlu), eski karısını ve karısının erkek arkadaşını öldürmekle suçlanan fakat tüm suçlamalardan beraat eden ABD'li ünlü eski NFL futbolcusu ve sinema oyuncusu ("O.J." olarak tanınan ve ayrıca lakabı "The Juice" olan)

ORGIASTIC : English Turkish

adj. zevk verici, heyecan verici, seks partisi ile ilgili

ORGIASTICAL : English Turkish

adj. sefahat alemleri ile ilgili, sefahat alemleri ile karakterize edilen veya onlara ait; zamparalık ile karakterize edilen

ORGIES : English Turkish

n. baküs alemleri, baküs adına yapılan seks partileri

ORGONE : English Turkish

n. orgon, sözde bir cihazla yakalanabilen psikolojik sağlığı geri getirmek, hastalıkları tedavi etmek veya havayı kontrol etmek için kullanılan tüm canlılarda ve atmosferde var olan yaşamsal enerji biçimi veya evrensel yaşam gücü (ilk kez Dr. Wilhelm Reich tarafından tanımlanan)

ORGULOUS : English Turkish

adj. gururlu, şerefli, kibirli (Eski kullanım)

ORGY : English Turkish

n. alem, seks partisi

ORI : English Turkish

n. bir erkek ismi (İbranice)

ORIBI : English Turkish

n. oribi, uzun bacaklı ve iri çiviye benzer boynuzları olan küçük Afrika antilobu

ORIEL : English Turkish

n. cumba

ORIEL WINDOW : English Turkish

n. cumba, cumbalı pencere

ORIENT : English Turkish

n. doğu, şark, parıltı

ORIENT : English Turkish

adj. doğu, doğuya özgü, doğan

ORIENT : English Turkish

v. doğuya doğru yapmak, doğrultmak, yönlendirmek, yöneltmek