Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ORNITHOPHOBIA : English Turkish

n. ornitofobya, kuşlardan korkma

ORNITHOPTER : English Turkish

n. ornitopter, kanat çırparak uçan uçak

ORNITHORHYNCHUS : English Turkish

n. ornitorenk, gagalı memeli

ORNITHOSIS : English Turkish

n. ornitoz, insanlar için bulaşıcı olabilecek enfeksiyona yol açan kuş hastalığı, psittakoz

OROGENESIS : English Turkish

n. dağ oluşumu

OROGENIC : English Turkish

adj. orojenik, dağların oluşumuna ait; orojeniye ait

OROGENY : English Turkish

n. dağ oluşumu

OROGRAPHY : English Turkish

n. orografi, dağ bilimi, dağları inceleme veya dağ bilimi; dağların tanımı

OROLOGY : English Turkish

n. dağ bilimi, oroloji

OROMO : English Turkish

n. Galla, Etyopya ve Kenya'da yaşayan asimile olmuş bir topluluğun üyesi

OROMO : English Turkish

n. Oromo halkı tarafından konuşulan Kusitik dil

OROMË : English Turkish

n. J.R.R. Tolkien'in kurgusal evreni Orta Dünya'da kurgusal bir karakter

ORON : English Turkish

n. bir erkek ismi (İbranice)

ORONYM : English Turkish

n. sesteş sözcük, eşsesli sözcük, birbiriyle telaffuzu aynı ancak anlamı farklı olan sözcük veya sözcük öbekleri

OROPHARYNGEAL : English Turkish

adj. orofaringeal, farinksin ağız boşluğunun arkasındaki kısmı ile ilgili (Anatomi)

OROPHARYNX : English Turkish

n. orofarinks, farinksin ağız boşluğunun arkasındaki kısmı (Anatomi)

OROTUND : English Turkish

adj. dolgun sesli, tantanalı

OROTUNDITY : English Turkish

n. kendini beğenmişlik, gösterişçilik; ihtişam; ses gücü ya da dolgunluğu

ORPHAN : English Turkish

adj. kimsesiz, öksüz, yetim

ORPHAN : English Turkish

n. öksüz, yetim, kimsesiz çocuk

ORPHAN : English Turkish

v. yetim bırakmak, kimsesiz bırakmak

ORPHANAGE : English Turkish

n. yetimhane, yetimler yurdu, kimsesizlik, öksüzlük

ORPHANED : English Turkish

adj. yetim kalmış, öksüz kalmış

ORPHANHOOD : English Turkish

n. öksüzlük, yetimlik

ORPHANIZE : English Turkish

v. kimsesiz bırakmak, öksüz bırakmak