Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
OVERCHARGE : English Turkish

n. fahiş fiyat, abartma, şişirme, fazla yükleme

OVERCHARGE : English Turkish

v. fahiş fiyatla satmak, kazıklamak, fazla para almak, fazla yüklemek, abartmak (ayrıntı vb.), şişirmek, fazla yük

OVERCLOCK : English Turkish

n. hız aşırtma, işlemcinin bilgisayar üreticisi tarafından belirtilenden daha yüksek hızda çalışacağı şekilde bilgisayarı ayarlama (örneğin: 166 MHz yerine 200MHz’de çalışma)

OVERCLOCKING : English Turkish

n. işlemcinin normal saat hızının üzerinde bir hızla çalışmasını ayarlama, bilgisayar iç saatini üretici tarafından belirtilen hızdan daha hızlı çalışacak şekilde ayarlama (örn., 166 MHz yerine 200MHz’de çalışma)

OVERCLOTHES : English Turkish

n. üst giysiler, üst giyecekler, iç çamaşırların üzerine giyilen giyim

OVERCLOUD : English Turkish

v. kapanmak, bulutla kaplanmak

OVERCLOUDED : English Turkish

adj. bulutlanmış, kapanmış, bulutlarla kaplı; karanlık, kasvetli, karartılmış

OVERCOAT : English Turkish

n. palto, manto

OVERCOME : English Turkish

n. atlatma

OVERCOME : English Turkish

v. hakkından gelmek, başa çıkmak, üstesinden gelmek, halletmek, başarmak, atlatmak, zayıf düşürmek

OVERCOME A DIFFICULTY : English Turkish

ir zorluğu aşmak, bir zorluğun üstesinden gelmek, bir sorunu aşmak

OVERCOME DIFFICULTIES : English Turkish

zorlukları aşmak, zorlukların üstesinden gelmek, engelleri aşmak

OVERCOMING : English Turkish

n. üstesinden gelme, alt etme; aşma, üstün çıkma; yenme

OVERCOMING OBSTACLES : English Turkish

engellerin üstesinden gelme, zorlukların üstesinden gelme, engelleri aşma

OVERCOMMIT : English Turkish

v. arzu edilen veya gerekli olandan daha fazla yapmak; çok fazla taahhüt etmek veya yatırım yapmak; kendi üzerine çok fazla yükümlülük almak

OVERCOMPENSATE : English Turkish

v. fazlasıyla karşılamak, telâfi etmek

OVERCOMPENSATION : English Turkish

n. aşırı telâfi [pis.]

OVERCOMPETITIVE : English Turkish

adj. aşırı rekabetçi, fazlasıyla rekabetçi

OVERCOMPLACENCY : English Turkish

n. aşırı hoşnutluk, aşırı memnuniyet; fazlasıyla kendinden memnun olma

OVERCOMPLACENT : English Turkish

adj. aşırı hoşnut, aşırı memnun, fazlasıyla kendinden memnun

OVERCOMPLICATED : English Turkish

adj. aşırı karışık, fazla karmaşık, çok komplike

OVERCONCERN : English Turkish

n. aşırı ilgi, aşırı alaka; aşırı endişe

OVERCONFIDENCE : English Turkish

n. kendine fazla güvenme

OVERCONFIDENT : English Turkish

adj. kendine aşırı güvenen, kendinden çok emin, kendine çok güvenen

OVERCONSCIENTIOUS : English Turkish

adj. aşırı vicdanlı, fazlasıyla dürüst