English Turkish
OVERBOARD : English Turkish
adv. denize, gemiden denize
OVERBOLD : English Turkish
adj. gözükara, aşırı cesur
OVERBOOK : English Turkish
v. fazladan rezervasyon almak
OVERBRIM : English Turkish
v. taşmak, aşmak
OVERBUILD : English Turkish
v. üzerine inşaa etmek, çok fazla inşaa etmek, beton yığınına çevirmek
OVERBURDEN : English Turkish
v. fazla yüklemek, çok sorumluluk vermek
OVERBURDENSOME : English Turkish
adj. aşırı yüklü, yükü çok fazla olan; ağır, aşırı yorucu
OVERBUSY : English Turkish
adj. çok meşgul, aşırı meşgul, son derece yoğun
OVERBUY : English Turkish
v. fazla miktarda satın almak, büyük miktarda satın almak; ödeme sağlayabileceğinden daha fazlasını satın almak
OVERCALL : English Turkish
v. (İskambil Oyunları) aşırı yüksek teklif yapmak, fazla yüksek teklif önermek; önceki teklif verenlerden miktar veya suitte daha yüksek teklif yapmak (Briçte)
OVERCAME HIS FEAR : English Turkish
korkusunu yendi, korkusunu aştı, korkusundan kurtuldu
OVERCAME OBSTACLES : English Turkish
engellerin üstesinden geldi, zorlukları yendi, problemlerin üstesinden geldi
OVERCAPACITY : English Turkish
n. fazla kapasite, gerekenden daha fazlasını sağlama; gerekenden daha fazlasını sağlama kabiliyeti overcapitalisation$543363$|overcapitalisations $WI_FREQUENCY:3 $WI_POS:48 $WI_CONJ:"193" sermayeye gereğinden yüksek değer biçme, sermayeye aşırı değer biçme; aşırı kapitalizasyon; aşırı sermaye sağlanması (ayrıca overcapitalization)
OVERCAPITALISE : English Turkish
v. sermayeye aşırı değer biçmek, kaynaklara fazla değer biçmek; fazla kıymet biçmek; aşırı derecede finanse etmek (ayrıca overcapitalize)
OVERCAPITALIZATION : English Turkish
n. sermayeye gereğinden yüksek değer biçme, sermayeye aşırı değer biçme; aşırı sermaye birikimi; aşırı sermaye sağlanması (ayrıca overcapitalisation)
OVERCAPITALIZE : English Turkish
v. fazla sermaye yatırmak, sermayesini yüksek göstermek
OVERCAREFUL : English Turkish
adj. aşırı dikkatli, çok titiz
OVERCAREFULNESS : English Turkish
n. aşırı dikkatlilik, aşırı ihtiyatkârlık, çok fazla tedbirli olma durumu, aşırı uyanıklık
OVERCAST : English Turkish
v. bulutla kaplamak, kapanmak, sülfile yapmak, kenarını bastırmak
OVERCAST : English Turkish
adj. bulutlu, kapalı, basık, endişeli, sülfile yapılmış, kenarı bastırılmış
OVERCAST DAY : English Turkish
kapalı hava, gökyüzünün tamamen bulutlu olduğu bir gün
OVERCASUAL : English Turkish
adj. aşırı gündelik, aşırı sıradan; çok gayri resmi giyimli; yeterli ilgi veya sorumluluğa sahip olmayan
OVERCAUTIOUS : English Turkish
adj. aşırı ihtiyatlı, çok tedbirli, aşırı dikkatli
OVERCAUTIOUSNESS : English Turkish
n. aşırı ihtiyatkârlık, aşırı dikkatlilik, çok fazla tedbirli olma durumu, aşırı uyanıklık
OVERCERTIFY : English Turkish
v. hesaptaki miktardan daha yüksek olan miktarın çekilmesini veya paraya çevrilmesini onaylamak (Bankacılık)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani