English Turkish
OVER THE COUNTER PURCHASE : English Turkish
orsa dışı satın alma, borsa dışı tahvil veya hisse senedi alımı
OVER THE COUNTER SALE : English Turkish
orsa dışı menkul değer satışı, borsa dışı tahvil veya hisse senedi satışı
OVER THE HILL : English Turkish
adj. çok fazla, aşırı derecede, bol; (Konuşma) gençliğindeki canlılığı ve tazeliği geçmiş olan; çok yaşlı; orta yaş üstü
OVER THE LEFT SHOULDER : English Turkish
alaylı biçimde, ironik olarak, ironik bir şekilde ifade edilen
OVER THE SHOULDER : English Turkish
alaylı biçimde, ironik olarak, dolaylı olarak, üstü kapalı bir biçimde
OVER THE STREET : English Turkish
adv. karşıdan karşıya
OVER THE TELEPHONE : English Turkish
telefonda, telefonla
OVER THE TOP : English Turkish
aşırı, haddinden fazla, ölçüsüz
OVER THE YEARS : English Turkish
yıllar boyunca, yıllar içinde, yıllar geçtikçe
OVER THERE : English Turkish
ötede, orada, o yerde
OVER-ALL : English Turkish
topyekûn, genel olarak, esas itibariyle, herşey dahil
OVER-DEPENDENCY ON OTHERS : English Turkish
aşkalarına gereğinden fazla bağlı olma, başkalarına aşırı bağlı olma, bağımsızlık eksikliği, başkalarının yardımına aşırı ihtiyaç duyma
OVER-EXPOSURE : English Turkish
fazlasıyla açığa çıkarma durumu, fazlasıyla ortaya çıkarma durumu, fazla görünür olma durumu
OVER-PIOUS : English Turkish
fazlasıyla göstermelik dindar, riyakâr, kendini ahlaki olarak üstün gören, dindarlık taslayan
OVER-PIOUSNESS : English Turkish
fazlasıyla göstermelik dindarlık, riyakârlık, kendini ahlaki olarak üstün görme, dindarlık taslama
OVER-POLITE : English Turkish
aşırı kibar, aşırı nazik, aşırı derecede saygılı
OVER-RIGHTEOUS : English Turkish
aşırı ahlâkçı görünen, riyakâr, dindarlık taslayan
OVER-SIMPLIFIED : English Turkish
aşırı basitleştirilmiş, çok basit yapılmış, fazla sadeleştirilmiş
OVER-STRICTNESS : English Turkish
aşırı titizlik, aşırı dikkatlilik, aşırı özen, küçük ayrıntılara fazla dikkat etme
OVERABOUND : English Turkish
v. aşırı bol olmak, haddinden fazla olmak, çok fazla olmak; çok dolu olmak
OVERABUNDANCE : English Turkish
n. aşırı miktar, fazla meblağ, fazlalık; bolluk; aşırılık
OVERABUNDANT : English Turkish
adj. aşırı bol, haddinden fazla
OVERABUNDANTLY : English Turkish
adv. aşırı bol bir şekilde, bolca, haddinden fazla bir biçimde, aşırı olarak, gerekenin veya arzu edilenin ötesinde
OVERACHIEVE : English Turkish
v. beklenilenden daha başarılı olmak, beklenilenden fazlasını başarmak
OVERACHIEVER : English Turkish
n. beklenilenden daha başarılı olan kişi, başarmak için aşırı bir şekilde uğraşan kişi, beklenilenden çok daha fazlasını elde eden kişi, mükemmeliyetçi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani