Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
OUTRIGHT : English Turkish

adj. tam, açık, açıkça, düpedüz, kesin

OUTRIGHT : English Turkish

adv. tamamen, bütün olarak, açıkça, düpedüz, dobra dobra, bir defada, anında, hemen

OUTRIGHT DENIAL : English Turkish

kesin yalanlama, tamamen inkâr, kesin ret

OUTRIGHT LOYALTY : English Turkish

tam sadakat, tam bağlılık, tam vefakârlık

OUTRIGHT PARIAH : English Turkish

tamamen parya, tamamen toplumdan dışlanmış kimse

OUTRIGHTNESS : English Turkish

n. dürüstlük, doğruluk; kararlılık

OUTRIVAL : English Turkish

v. üstün gelmek, geçmek

OUTROOT : English Turkish

v. tahrip etmek, yok etmek, ortadan kaldırmak; kökünü kazımak

OUTRUN : English Turkish

n. çıkış, depar

OUTRUN : English Turkish

v. daha hızlı koşmak, geçmek, sınırı aşmak

OUTRUNNER : English Turkish

n. arabanın yanında koşan eskort, köpek sürüsünün lideri köpek

OUTS : English Turkish

n. genellikle hata nedeniyle kayıttan çıkarılan bölümler, son aşamada dahil edilmeyen kısımlar (kaydın son versiyonundan çıkarılmış bölümler [Müzik, Film, Televizyon])

OUTSAIL : English Turkish

v. gemi veya tekne ile suda daha hızlı hareket etmek,
den daha hızlı denize açılmak

OUTSCORE : English Turkish

v. büyük fark atmak, daha çok puan kazanmak; daha yüksek bir sayıda puan alarak kazanmak

OUTSELL : English Turkish

v. daha çok satmak, daha çok kâr etmek

OUTSET : English Turkish

n. başlangıç, baş

OUTSHINE : English Turkish

v. gölgede bırakmak, daha çok parlamak, öne çıkmak

OUTSHOOT : English Turkish

n. fırlatan şey, atma

OUTSHOOT : English Turkish

v. atışta iyi olmak,
den daha iyi atış yapmak

OUTSHOUT : English Turkish

v. daha yüksek sesle bağırmak, daha yüksek sesle haykırmak

OUTSIDE : English Turkish

n. dış, dışarı, en fazla miktar, ileri uç bölgesi (saha)

OUTSIDE : English Turkish

adj. dış, dışarıda, harici, dışarıdaki, dış kaynaklı, en çok, maksimum

OUTSIDE : English Turkish

adv. dışarıya, dışarıda, dışında, dıştan, haricen, açık havada

OUTSIDE : English Turkish

prep. dışında, dışına, ötesine, den başka

OUTSIDE BROADCAST : English Turkish

dış yayın, stüdyo dışında yapılan yayın