English Turkish
OUTLINE : English Turkish
n. ana hat, iskelet, dış çizgi, kontur, taslak, özet
OUTLINE : English Turkish
v. taslağını çizmek, ana hatlarıyla belirtmek, özetlemek, görüntüsü yansımak
OUTLINES : English Turkish
n. ana hatlar
OUTLIVE : English Turkish
v. daha uzun yaşamak, daha çok dayanmak, sağ kurtulmak
OUTLOOK : English Turkish
n. görünüm, görünüş, görüntü, görüş, bakış açısı, hedefleme, tahmin, seyredilen yer
OUTLOOK EXPRESS : English Turkish
n. Microsoft tarafından işletim sistemleri ile birlikte sağlanan e-posta ve haber istemcisi
OUTLYING : English Turkish
adj. uzak, ücra, kuş uçmaz kervan geçmez
OUTMANEUVER : English Turkish
v. taktikle yenmek, üstünlük sağlamak
OUTMANEUVRE : English Turkish
v. taktikle yenmek, hızlı hareket ederek yan çizmek; üstün bir konuma taşımak; atlatmak, daha akıllıca davranmak; idare etmede ve manevra yapmada üstün olmak
OUTMANOEUVRE : English Turkish
v. taktikle yenmek, üstünlük sağlamak
OUTMARCH : English Turkish
v. daha hızlı ilerlemek, daha hızlı yürüyüş yapmak; yürüyüşte mağlup etmek
OUTMATCH : English Turkish
v. üstün gelmek, şans tanımamak, fırsat vermemek
OUTMODE : English Turkish
v. demode, modası bitmiş; modası geçmiş
OUTMODED : English Turkish
adj. modası geçmiş, demode
OUTMOST : English Turkish
adj. en dıştaki, en dışarıdaki, en uzak
OUTNUMBER : English Turkish
v. sayıca üstün olmak, fazla gelmek
OUTPACE : English Turkish
v. daha çabuk gitmek, geçmek, geride bırakmak
OUTPATIENT : English Turkish
n. ayakta tedavi edilen hasta, hastanede yatmayan hasta
OUTPATIENT CLINIC : English Turkish
ayakta tedavi kliniği, check-up ve ayakta tedavi için hastane kliniği
OUTPATIENT TREATMENT : English Turkish
ayakta tedavi
OUTPERFORM : English Turkish
v. daha iyi yapmak, daha iyi oynamak, daha iyi çalmak, üstün olmak
OUTPLACEMENT : English Turkish
n. dışarıdan işe yerleştirme, işten ayrılmış işçilere bir şirket tarafından sunulan iş bulma yardımı; yerdeğişim
OUTPLAY : English Turkish
v. daha iyi oynamak
OUTPOINT : English Turkish
v. açık farkla yenmek, daha fazla orsa seyri yapmak, daha fazla puan almak
OUTPORT : English Turkish
n. dış liman, şehir dışındaki liman
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani