English Turkish
PACIFIC FRANC : English Turkish
n. Pasifik frankı, Fransız Polinezyası'nda Tahiti'nin temel para birimi
PACIFIC NORTHWEST : English Turkish
Pasifik Kuzeybatı, ABD'nin kuzeybatısı ve Kanada'nın güneybatısını içeren bölge
PACIFIC OCEAN : English Turkish
pasifik okyanusu, büyük okyanus
PACIFIC RAILWAY ACT : English Turkish
Pasifik Demiryolları, Birleşik Pasifik Demiryolu Şirketi'ni yaratan ve ABD'nin doğusu ve batısını birleştirmek üzere demiryolu inşa yetkisi veren 1862 yılında yürürlüğe giren yasa (U.S. History)
PACIFIC WAR : English Turkish
n. Pasifik Savaşı,
1945 yılları arasında Pasifik Okyanusu'nda adalarında ve Asya'da yaşanan savaş
PACIFICA : English Turkish
n. Kaliforniya'da (ABD) bir şehir
PACIFICATION : English Turkish
n. barışma, uzlaştırma, huzura kavuşturma, ülkede huzur sağlama
PACIFICATORY : English Turkish
adj. sakinleştirici, yatıştırıcı
PACIFIED : English Turkish
adj. sakinleşmiş, huzura kavuşmuş
PACIFIER : English Turkish
n. arabulucu, emzik
PACIFISM : English Turkish
n. barışseverlik, barışçı politika
PACIFIST : English Turkish
adj. barışçı, barışsever
PACIFIST : English Turkish
n. barış yanlısı kimse, barışsever, barış yanlısı
PACIFY : English Turkish
v. huzura kavuşturmak, sakinleştirmek, yatıştırmak, barıştırmak, uzlaştırmak
PACINI : English Turkish
n. bir soyadı; Filippo Pacini (
1883), Vibrio kolerayı keşfeden İtalyan anatomist
PACINO : English Turkish
n. bir soyadı; Al Pacino (1940 doğumlu), Amerikalı sinema ve tiyatro oyuncusu, Akademi ve Tony Ödülü sahibi ("Baba" üçlemesindeki rolü ile tanınan)
PACK : English Turkish
n. paket, ambalaj, sargı, sırt çantası, bohça, yığın, kütle, deste (iskambil), sürü, semer
PACK : English Turkish
v. paketlemek, sarmak, ambalajlamak, yığmak, istiflemek, tıka basa doldurmak, toplamak, toparlanmak, eşyalarını toplamak, bavul hazırlamak, defetmek, defolup gitmek, vurmak
PACK ANIMAL : English Turkish
yük hayvanı
PACK CLOTH : English Turkish
n. çuval bezi
PACK DRILL : English Turkish
n. tam teçhizatla yürüme cezası [ask.]
PACK ICE : English Turkish
uzla, buz kalıbı
PACK IN CASE : English Turkish
v. sandığa koymak
PACK OF NONSENSE : English Turkish
n. bir yığın saçmalık, bir yığın yalan, yalan dolan
PACK OFF : English Turkish
defetmek, kovmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani