Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PERIMETER : English Turkish

n. çevre, çevre uzunluğu, gözün görüş alanını ölçen alet

PERINEUM : English Turkish

n. apış arası, anüs ile cinsel organ arası

PERIOD : English Turkish

n. periyot, dönem, çağ, devir, süre, ders saati, devre, nokta, aybaşı, adet, regl, dönüm [ast.], tam cümle (yan cümlecikli)

PERIOD CRAMPS : English Turkish

n. aybaşının spazmı

PERIODIC : English Turkish

adj. periyodik, devirli, belli bir döneme ait, dönemsel, devresel, belli bir devre ait, düzenli yayınlanan, tam cümle ile ifade edilen

PERIODICAL : English Turkish

n. dergi

PERIODICAL : English Turkish

adj. periyodik, dönemsel, devirli, devresel, belli bir döneme ait, belli aralıklarla gerçekleşen, tam cümle ile ifade edilen, düzenli yayınlanan

PERIODICITY : English Turkish

n. belli aralıklarla gerçekleşme, periyodik olarak tekrarlanma, frekans

PERIOSTEUM : English Turkish

n. periyost, kemik zarı

PERIOSTITIS : English Turkish

n. kemik zarı iltihabı

PERIPATETIC : English Turkish

n. Aristoteles, Aristoteles felsefesinin takipçisi (antik Yunan filozofu)

PERIPATETIC : English Turkish

adj. gezginci, fazla ayrıntılı, gezimciliğe ait (aristo)

PERIPHERAL : English Turkish

adj. çevresel, dış kenara ait, periferik

PERIPHERAL COMPONENT INTERCONNECT : English Turkish

çevresel aygıtlar için dahili bağlantı, bilgisayar ve harici kartlar arasında yüksek hızlı bağlantı, PCI

PERIPHERY : English Turkish

n. çevre

PERIPHRASIS : English Turkish

n. dolaylı anlatım, dolambaçlı söz

PERIPHRASTIC : English Turkish

adj. dolambaçlı ifade edilmiş

PERISCOPE : English Turkish

n. periskop

PERISCOPIC : English Turkish

adj. geniş açılı, periskobik

PERISH : English Turkish

v. ölmek, can vermek, çürümek, bozulmak, yok olmak, donmak, kırağı çalmak

PERISH AT THE STAKE : English Turkish

v. diri diri yakılmak, direğe bağlanıp yakılmak

PERISHABLE : English Turkish

adj. çabuk çürüyen, kolay bozulan

PERISHED : English Turkish

adj. mahvolmuş

PERISHER : English Turkish

n. afacan, haydut, yaramaz

PERISHING : English Turkish

adj. öldürücü, dondurucu