Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

PIECE : English Turkish

n. parça, tane, bir parça, eser, kırıntı, piyes, iş, tüfek, kısa mesafe, kısa süre, taş (dama), piyondan büyük taş, madeni para

PIECE : English Turkish

v. yamalamak, parça koymak, eklemek, birleştirmek, parçalarını eklemek

PIECE DE RESISTANCE : English Turkish

ana yemek, ana şey, en önemli şey

PIECE GOODS : English Turkish

parça mal, parça kumaş, dokuma

PIECE OF LAND : English Turkish

toprak parçası

PIECE OF WORK : English Turkish

n. iş, görev

PIECE RATE : English Turkish

parça başı ücret yöntemi

PIECE TOGETHER : English Turkish

ir araya getirmek, toparlamak, birleştirmek, parçalarını birleştirmek

PIECE UP : English Turkish

yamamak, parça koymak

PIECED : English Turkish

adj. parçalar halinde, parçalı

PIECEMEAL : English Turkish

adj. parça parça yapılmış, bölük pörçük

PIECEMEAL : English Turkish

adv. parça parça, bölük pörçük

PIECES : English Turkish

n. parçalar

PIECEWORK : English Turkish

n. parça başı iş, götürü iş

PIECEWORKER : English Turkish

n. parça başı çalışan kimse

PIECRUST : English Turkish

n. tart hamuru, turta hamuru

PIED : English Turkish

adj. benekli, alaca, iki renkli

PIED A TERRE : English Turkish

n. baş sokacak yer

PIED PIPER : English Turkish

n. fareli köyün kavalcısı

PIED PIPER OF HAMELIN : English Turkish

n. fareli köyün kavalcısı

PIEDMONT : English Turkish

n. dağ eteği

PIEDMONTESE : English Turkish

n. Piedmontlu (İtalya) yada orada ikamet eden kimse

PIEDMONTESE : English Turkish

adj. İtalya'daki Piedmont bölgesi yada oranın insanları ile alakalı

PIEMAN : English Turkish

n. turtacı, tartçı

PIEPLANT : English Turkish

n. ravent