Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PIERRETTE : English Turkish

n. kadın palyaço, pandomimci (kadın)

PIERROT : English Turkish

n. palyaço, piyero, pandomimci

PIET : English Turkish

n. bir erkek ismi

PIET MONDRIAN : English Turkish

(
1944) Hollandalı ressam, kübizm ve Neoplastisizm takipçisi

PIETA : English Turkish

n. meryemana resmi

PIETER : English Turkish

n. bir erkek ismi

PIETER BRUEGEL : English Turkish

n. Yaşlı Pieter Bruegel (
1569) Flaman ressam ve gravürcü, "Peasant Wedding" in (Köylü Düğünü) yaratıcısı

PIETER BRUEGEL THE ELDER : English Turkish

n. Pieter Bruegel (
1569) Flaman ressam ve gravürcü, "Peasant Wedding" in (Köylü Düğünü) yaratıcısı

PIETISM : English Turkish

n. aşırı dindarlık, güçlü inanç

PIETIST : English Turkish

n. Pietist, 17'nci yüzyıl boyunca Pietizm (aşırı dindarlık) hareketinin üyesi, Pietizm takipçisi

PIETRO DI CRISTOFORO VANUCCI PÉRUGIN : English Turkish

n. Pietro Perugino (
1524), en ünlü eseri Sistine Şapeli'nde bulunan bir fresk olan İtalyan ressam

PIETRO PERUGINO : English Turkish

n. Pietro di Cristoforo Vanucci Pérugin olarak doğan (
1524) en ünlü eseri Sistine Şapeli'nde bulunan bir fresk olan İtalyan ressam

PIETY : English Turkish

n. dindarlık, saygı, sevgi

PIEZO : English Turkish

pref. basınç, baskı, pizo

PIF : English Turkish

n. program bilgi dosyası, (Bilgisayar) bir programın çalışma şekli hakkında bilgi veren dosya (Windows ortamında)

PIF EXTENSION : English Turkish

Program Bilgi Dosyası uzantısı, Windows ortamında bir programın çalışma metodunu belirleyen bir dosya uzantısı

PIFFLE : English Turkish

n. saçmalık, boş söz

PIFFLE : English Turkish

v. saçmalamak, saçma sapan konuşmak

PIG : English Turkish

n. domuz, pisboğaz tip, açgözlü tip, iğrenç herif, aynasız, pik, hamdemir, külçe

PIG : English Turkish

v. yavrulamak (domuz), pislik içinde yaşamak, ahır gibi yerde yaşamak

PIG IRON : English Turkish

pik demiri, demir külçesi

PIG IT : English Turkish

pislik içinde yaşamak, ahır gibi yerde yaşamak

PIG LATIN : English Turkish

n. bozuk latince

PIGEON : English Turkish

n. güvercin, enayi, saf

PIGEON BREASTED : English Turkish

çıkık göğüslü