Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
PILATES METHOD : English Turkish

n. pilates metodu, Joseph Pilates tarafından yaratılan fiziksel egzersiz şekli (kontrol hareketleri, germe ve nefes egzersizlerini içeren), Pilates

PILAW : English Turkish

n. pilav

PILBARA : English Turkish

n. Avustralya'nın batısında bir bölge

PILCHARD : English Turkish

n. ateşbalığı, sardalya

PILE : English Turkish

suff. katlı (dokuma)

PILE : English Turkish

adj. katlı (dokuma)

PILE : English Turkish

n. yığın, büyük ve muhteşem yapı, küme, servet, yük (para), pil, hidroelektrik pil, kırık dökük şey, temel kazığı, kazık (büyük), hav, ince tüy, tüy, kuştüyü (ince), kat (dokuma), atom reaktörü, basur memesi

PILE : English Turkish

v. yığmak, istif etmek, stok yapmak, tepeleme doldurmak, stoklamak, kazık çakmak, kazık döşemek

PILE BRIDGE : English Turkish

n. kazıklı köprü

PILE DRIVER : English Turkish

kazık varyosu, şahmerdan

PILE DWELLING : English Turkish

kazık temelli ev

PILE FABRIC : English Turkish

n. tül, kadife dokuma

PILE IT ON : English Turkish

abartmak, şişirmek

PILE ON : English Turkish

v. yığmak, üst üste koymak

PILE ON THE AGONY : English Turkish

abartmak, bire bin katmak

PILE THE TABLE WITH FOOD : English Turkish

n. masayı yemekle doldurmak

PILE UP : English Turkish

irikmek, yığmak, karaya oturtmak, kayalara çarpmak, haşat etmek, karaya oturmak, kaza yapmak, bindirmek

PILES : English Turkish

n. basur, hemoroid, mayasıl

PILEUP : English Turkish

n. zincirleme kaza, çok araçlı çarpışma

PILFER : English Turkish

v. araklamak, yürütmek, aşırmak, çalmak

PILFERAGE : English Turkish

n. çalma, araklama, hırsızlık

PILFERER : English Turkish

n. hırsız

PILGRIM : English Turkish

n. hacı, yolcu, seyyah

PILGRIMAGE : English Turkish

v. hacca gitmek

PILGRIMAGE : English Turkish

n. hac, hacılık, hac yolculuğu, uzun ve zorlu yol