Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ATTRACTIVE PRICES : English Turkish

çekici fiyatlar, cezp edici fiyatlar, düşük olan ve bir kimseyi ürünleri almaya sevk eden fiyatlar

ATTRACTIVE WOMAN : English Turkish

çekici kadın, güzel kadın, güzel görünümlü kadın

ATTRACTIVELY : English Turkish

adv. ilgi çekerek, dikkat çekerek, cezp ederek, baştan çıkarır bir şekilde

ATTRACTIVENESS : English Turkish

n. çekicilik, cazibe, albeni

ATTRIB. : English Turkish

n. "attribute (nitelik)", nitelik, vasıf, özellik, kalite

ATTRIBUTABLE : English Turkish

adj. atfolunabilir, verilebilir, yüklenebilir, dayandırılabilir

ATTRIBUTE : English Turkish

n. özellik, nitelik, sıfat, araz; sembol, simge

ATTRIBUTE : English Turkish

v. bağlamak, dayandırmak, atfetmek, yormak

ATTRIBUTE TO : English Turkish

-e bağlamak,
e yormak,
e atfetmek, ile ilişkilendirmek

ATTRIBUTED TO HIM : English Turkish

ona bağladı, ona yordu, ona atfetti, onunla ilişkilendirdi

ATTRIBUTION : English Turkish

n. özellik, nitelik, sıfat; bağlama, dayandırma, yorma, atfetme

ATTRIBUTIVE : English Turkish

n. sıfat; niteleyici sözcük

ATTRIBUTIVE : English Turkish

adj. atfeden, veren, niteleyici

ATTRIBUTIVE ADJECTIVE : English Turkish

n. niteleme sıfatı, bir koşaç fiilinden sonra değil ama bir isimden önce kullanılan sıfat (Gramer)

ATTRIBUTIVELY : English Turkish

adv. sıfat şeklinde, sıfat olarak (Gramer)

ATTRIT : English Turkish

v. azimle yenmek, yıpratmak; ateş gücü kullanarak askeri birlikler imha etmek ya da öldürmek

ATTRITED : English Turkish

adj. sürtünmeyle aşınmış

ATTRITION : English Turkish

n. aşındırma, yıpratma, yıpranma; aşınma

ATTRITIONAL : English Turkish

adj. aşındırıcı, yıpratıcı, aşındırmayla ilgili, aşındırmayla oluşmuş; sürtünmeyle eskimiş; sürekli taciz ve kötü davranmayla zayıflama

ATTU : English Turkish

n. Near Adaları’ndaki ana ada

ATTUCKS : English Turkish

n. Crispus Attucks (
1770), Devrim Savaşı sırasında Britanyalılara karşı Amerikan Sömürgecileri için savaşmış siyahî adam (savaşta ilk öldürülenlerden biri)

ATTUNE : English Turkish

v. akort etmek, alıştırmak, ayak uydurmak

ATTUNED : English Turkish

adj. akort edilmiş, uyumlu hale getirilmiş; koordineli hale getirilmiş

ATTY. : English Turkish

n. "attorney (avukat)", avukat, dava vekili

ATV : English Turkish

"all terrain vehicle (tüm araziler aracı)"; arazi aracı, tüm doğal yüzey tipleri için dizayn edilmiş araç