Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RED HAIR : English Turkish

n. kızıl saç

RED HAIRED : English Turkish

kızıl saçlı

RED HANDED : English Turkish

adj. suçüstü

RED HAT : English Turkish

n. katolik kardinal şapkası

RED HEAD : English Turkish

adj. kızıl saçlı

RED HEADED : English Turkish

kızıl saçlı

RED HERRING : English Turkish

tütsülenmiş ringa balığı, dikkati dağıtmak için ortaya atılan konu, dikkati başka yöne çekmek için söylenen söz

RED HOT : English Turkish

kızgın, kıpkırmızı olmuş, öfkeli, ateşli, fanatik, çok taze, en yeni

RED INDIAN : English Turkish

kızılderili

RED INDIANS : English Turkish

kızıl yerliler, Yerli Amerikan Kızılderilileri

RED LEAD : English Turkish

sülüğen

RED LEGGED PARTRIDGE : English Turkish

kınalı keklik

RED LETTER DAY : English Turkish

n. mutlu gün, önemli gün, unutulmaz gün

RED LIGHT : English Turkish

kırmızı ışık

RED LIGHT DISTRICT : English Turkish

n. genelev mahallesi, genelev muhiti

RED MAGEN DAVID : English Turkish

kızıl Davut yıldızı, İsrail ambulans ve sağlık hizmetleri servisi

RED MEAT : English Turkish

kırmızı et

RED MULLET : English Turkish

n. barbunya

RED NECKED : English Turkish

kızıl gerdanlı

RED NECKED PHALAROPE : English Turkish

n. kırmızı boyunlu kum kuşu

RED OAK : English Turkish

n. bodur meşe

RED OCHRE PAINT : English Turkish

n. aşıboyası

RED PENCIL : English Turkish

kırmızı kalem

RED PEPPER : English Turkish

kırmızı biber

RED RADISH : English Turkish

n. turp, kırmızı turp