Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RED REAR LAMP : English Turkish

n. kedigözü

RED REAR LIGHT : English Turkish

n. kedigözü

RED ROAN : English Turkish

n. kula

RED ROOF INN : English Turkish

ABD'de ucuz oteller ve moteller ağı

RED ROSE : English Turkish

n. lancaster hanedanı

RED SCARE : English Turkish

kızıl korku, Komünistlerden ve sosyalizmin prensiplerinden kamuoyunun aşırı korkusu ile karakterize iki dönemden her biri (1920'ler ve 1950'ler esnasında)

RED SEA : English Turkish

kızıl deniz

RED SHIELD OF DAVID : English Turkish

n. Davut'un kızıl kalkanı, Magen David Adom, kan bankası ambulans ve ilkyardım hizmetlerinin yanısıra afet yönetimi işlerinide yürüten İsrail'in ulusal organizasyonu

RED SHORT : English Turkish

kızgın iken kırılan [met.]

RED SNAPPER : English Turkish

kırlangıç balığı [zool.]

RED TAPE : English Turkish

ürokrasi, kırtasiye, kırtasiyecilik

RED TAPISM : English Turkish

n. bürokrasi

RED TAPIST : English Turkish

ürokrat, bürokrasi düşkünü

RED WINE : English Turkish

kırmızı şarap

RED-LIGHT DISTRICT : English Turkish

n. kırmızı ışıklı bölge, bir sürü genelevden oluşan mahalle

REDACT : English Turkish

v. baskıya hazırlamak, yazıya dökmek

REDACTION : English Turkish

n. redaksiyon, baskıya hazır hale getirme, düzeltmeleri yapılmış yazı, yeni basım

REDAN : English Turkish

n. dış açı oluşturan iki siper

REDBOOK : English Turkish

n. genel konuları işleyen aylık Amerikan kadın dergisi (güzellik, ebeveynlik, sağlık, kariyer, vb.)

REDBREAST : English Turkish

n. kızılgerdan, narbülbülü

REDCAP : English Turkish

n. askeri polis [brit.], bagaj hamalı [amer.]

REDCOAT : English Turkish

n. İngiliz askeri

REDDEN : English Turkish

v. kırmızılaştırmak, kızarmak, kırmızılaşmak, kızıllaşmak

REDDING : English Turkish

n. bir soyadı; Otis Redding (
1967), Amerikan soul şarkı sözü yazarı ve müzisyen; kuzey Kaliforniya'da (ABD) bir şehir

REDDISH : English Turkish

adj. kırmızımsı, kızılımsı, kızılca