Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
REISSUE : English Turkish

v. yeniden tedavüle çıkarmak, yeniden basmak, yeniden yayınlamak, tekrar oynatmak

REITERATE : English Turkish

v. tekrarlamak, yeniden yapmak, defalarca söylemek

REITERATION : English Turkish

n. tekrarlama, yineleme, tekrar, tekrarlanma

REITERATIVE : English Turkish

n. ikileme

REITERATIVE : English Turkish

adj. tekrarlayıcı

REJECT : English Turkish

n. işe yaramaz, ıskarta, çürüğe çıkan kimse, defolu mal

REJECT : English Turkish

v. reddetmek, geri çevirmek, kabul etmemek, istememek, ıskartaya çıkarmak, çıkarmak, kusmak

REJECTAMENTA : English Turkish

n. atık, çöp, süprüntü, dışkı, kaka, denizin getirdiği atıklar

REJECTING : English Turkish

n. geri çevirme

REJECTION : English Turkish

n. red, ret, reddetme, çıkarma, ıskarta, defolu mal, dışkı, atık

REJECTOR : English Turkish

n. kısma devresi

REJECTOR CIRCUIT : English Turkish

n. kısma devresi

REJOICE : English Turkish

v. neşelenmek, keyiflenmek, sevindirmek, sevinmek, keyif vermek, memnun etmek

REJOICE IN : English Turkish

yararlanmak, faydalanmak

REJOICED : English Turkish

adj. memnun

REJOICED AT : English Turkish

adj. memnun, hoşnut

REJOICING : English Turkish

adj. sevindirici, keyifli, sevinçli, mutlu

REJOICING : English Turkish

n. keyif, haz, neşe, sevinç, eğlence, şenlik

REJOICING OF THE TORAH : English Turkish

Tevrat bayramı, Tevrat şenliği, Tevrat'ın okunmasının nihayete ermesini işaret eden Yahudi tatili

REJOIN : English Turkish

v. kavuşmak, cevabı yapıştırmak, cevaba cevapla karşılık vermek, yeniden katılmak

REJOINDER : English Turkish

n. yerinde cevap, sert cevap, cevaba verilen cevap

REJUVENATE : English Turkish

v. gençleştirmek, yenilemek

REJUVENESCE : English Turkish

v. gençleşmek, yenilenmek

REJUVENESCENCE : English Turkish

n. gençleşme, hücre yenilenmesi, gençleştirme

REJUVENESCENT : English Turkish

adj. gençleşmiş, yenilenmiş