English Turkish
RELIEVE : English Turkish
v. rahatlatmak, dindirmek, hafifletmek, kurtarmak, teselli vermek, avutmak, içini rahatlatmak, nöbeti devralmak, yardım yapmak, sadaka vermek, renk katmak, belirginleştirmek, dikkat çekmesini sağlamak, çare bulmak, kabartma yapmak, torna etmek
RELIEVE ONE'S FEELINGS : English Turkish
içini boşaltmak, ferahlamak
RELIEVE ONE'S MIND : English Turkish
v. kafasını rahatlatmak, rahatlatmak, moral vermek, endişelerini gidermek
RELIEVE ONESELF : English Turkish
ihtiyacını gidermek
RELIEVING : English Turkish
n. rahatlatma
RELIEVO : English Turkish
n. kabartma
RELIGION : English Turkish
n. inanç, din, iman, dindarlık, diyanet, tarikat, mezhep, kutsal görev, onur meselesi
RELIGIONIST : English Turkish
n. aşırı dinci kimse, bağnaz kimse, mutaassıp kimse, sofu
RELIGIOSITY : English Turkish
n. sofuluk, aşırı dindarlık, yobazlık, yalancı sofuluk
RELIGIOUS : English Turkish
adj. dindar, inançlı, sofu, dinsel, dini, din, tarikata ait, diyanet, derin
RELIGIOUS AFFAIRS MINISTER : English Turkish
din işleri bakanı, din işleri ile alakalı yüksek dereceli devlet görevlisi (diyanetten sorumlu devlet bakanı)
RELIGIOUS AFFAIRS MINISTRY : English Turkish
din işleri bakanlığı, kutsal mekanları yöneten ve dini konuları idare eden devlet kurumu (diyanet işleri başkanlığının bağlı olduğu bakanlık)
RELIGIOUS NATIONAL FRONT : English Turkish
dinci ulusal cephe, İsrail'de muhafazakar siyasi bir grup
RELIGIOUS ORDER : English Turkish
n. tarikat
RELIGIOUS RIGHT : English Turkish
dinci sağ, (ABD siyaseti) kökten dinci Hristiyanlardan oluşan muhafazakar siyasi hareket (politikaları kürtajın yasaklanması arzusu ve okullarda seks eğitimine karşı çıkmayı içeriyor)
RELIGIOUS SILENCE : English Turkish
n. derin sessizlik
RELIGIOUS SOCIETY OF FRIENDS : English Turkish
n. arkadaşlar dini topluluğu, Arkadaşlar Topluluğu, bir Protestan tarikatı üyeleri, İngiltere'de 1652 yılında george Fox tarafından kurulan ve hiçbir resmi ritüel veya rahiplik teşkilatına sahip olmayan ve şiddete karşı olan Hristiyan mezhebi (Arkadaşlar Topluluğu'nun temel inancı ilahi vahyin anlık ve bireysel olduğudur)
RELINQUISH : English Turkish
v. vazgeçmek, terketmek, bırakmak, feragat etmek, başkasına bırakmak, serbest bırakmak
RELINQUISHMENT : English Turkish
n. bırakma, vazgeçme, feragat
RELIQUARY : English Turkish
n. kutsal emanetlerin saklandığı sandık
RELISH : English Turkish
n. lezzet, çeşni, tat, ağız tadı, iştah, istek, eğilim, heves, zevk, haz
RELISH : English Turkish
v. tadına varmak, zevkle yemek, tadını çıkarmak, beğenmek, hoşlanmak, hoş tat vermek, hoş kokmak, mis gibi kokmak
RELOCATE : English Turkish
v. yeniden yerleştir, taşımak, yerini değiştirmek, yeni yerine geçmek, taşınmak
RELUCTANCE : English Turkish
n. isteksizlik, gönülsüzlük, direnç, ağırdan alma
RELUCTANT : English Turkish
adj. isteksiz, gönülsüz, ağırdan alan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani