Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
REKINDLE : English Turkish

v. yeniden yakmak, yeniden ateşlemek, alevlendirmek, şiddetlendirmek, yeniden yanmak, alevlenmek

RELAPSE : English Turkish

v. tekrar kötüleşmek, tekrarlamak, depreşmek, nüksetmek, yeniden suç işlemek

RELAPSING FEVER : English Turkish

tekrarlayan ateş, yeniden yükselen ateş

RELATE : English Turkish

v. bağlı olmak, ilgili olmak, ait olmak, ilişkisi olmak, ilişki kurmak, bağlantı kurmak

RELATE AN ANECDOTE : English Turkish

v. hikâye anlatmak

RELATED : English Turkish

adj. ilgili, ilişkili, bağlı, ilişkin, akraba

RELATING TO : English Turkish

prep. dair

RELATION : English Turkish

n. bağıntı, ilgi, bağlantı, nispet, bağ, alâka, ilişki, ilişik, oran, akrabalık, anlatma, söyleme

RELATIONS : English Turkish

n. aile

RELATIONSHIP : English Turkish

n. ilişki, ilgi, bağ, akrabalık, alâka, yakınlık

RELATIVE : English Turkish

n. akraba, yakın, hısım, ilgi zamiri, ilgi cümleciği

RELATIVE : English Turkish

adj. ilgili, göreceli, izafi, karşılaştırmalı, bağıl, bağıntılı

RELATIVE HUMIDITY : English Turkish

ağıl nem

RELATIVE TO : English Turkish

ait

RELATIVE WIND : English Turkish

göreli rüzgar, (Uçaklar) havada bir yüzeyin hareketi (kanat gibi) esnasında oluşturulan rüzgar (rüzgarın hızı kanadın hızına eşit fakat zıt yönlüdür)

RELATIVENESS : English Turkish

n. ilgi, nispet

RELATIVISM : English Turkish

n. görecilik, izafiye, bağıntıcılık

RELATIVITY : English Turkish

n. görecelik, izafiyet, bağıntılık

RELAX : English Turkish

v. gevşemek, dinlenmek, yumuşamak, gevşetmek, rahatlamak, rahatlatmak, yumuşatmak

RELAXATION : English Turkish

n. gevşeme, dinlenme, rahatlama, gevşetme, yumuşatma, eğlence, hafifletme (ceza)

RELAXED : English Turkish

adj. gevşemiş, rahatlamış, yumuşamış

RELAXING : English Turkish

adj. dinlendirici, gevşetici, gerginlik giderici, rahatlatıcı, yumuşatıcı, huzur veren

RELAXING : English Turkish

n. rahatlatma

RELAY : English Turkish

v. el değiştirmek, yerini almak, yerine koymak, yayın yapmak, naklen yayın yapmak

RELAY : English Turkish

n. yedek at, yerini alan kimse, yorulanın yerini alan grup, nöbetleşe çalışan şey, vardiya, bayrak yarışı, röle, kontervizör, naklen yayın